Mütebahhir âlimlerimizden birisi olan Ebû Bekr Beyhakî, isteseydi müstakil mezheb sahibi olurdu denilen bir şahsiyettir. Ulemanın kendisini ve eserlerini ne kadar beğendiğine dair bilgiler, kaynaklarıyla birlikte eserin içinde zikredilmiştir. Her insan gibi Beyhakî de tenkid ve takdir ifadelerine muhatap olmuştur.
Âlimlerin kendisi hakkındaki takdir ve tenkidine bakılırsa, takdiri daha çok hak ettiği buna mukabil tenkid edenlerin, Beyhakî’nin mezhebî, coğrafî, kültürel çevresini dikkate almadıkları, kendi asrının problemlerine karşı sergilediği tavrın, rivâyetleri kullanım ve tasnif tarzına yansımasını göz ardı ettikleri cihetiyle, eleştirilerinin cılız olduğunu söyleyebiliriz. Bu haliyle Beyhakî, masa başı çalışma yapan; kitâbî bilgiyle sınırlı birisi değil, asrının dinî, ilmî ve sosyal şartlarını da dikkate alan bir isnad ustasıdır diyebiliriz. İsnaddaki maharetine dair örneklere, çalışmanın içinde rastlanacaktır.
Mütebahhir âlimlerimizden birisi olan Ebû Bekr Beyhakî, isteseydi müstakil mezheb sahibi olurdu denilen bir şahsiyettir. Ulemanın kendisini ve eserlerini ne kadar beğendiğine dair bilgiler, kaynaklarıyla birlikte eserin içinde zikredilmiştir. Her insan gibi Beyhakî de tenkid ve takdir ifadelerine muhatap olmuştur.
Âlimlerin kendisi hakkındaki takdir ve tenkidine bakılırsa, takdiri daha çok hak ettiği buna mukabil tenkid edenlerin, Beyhakî’nin mezhebî, coğrafî, kültürel çevresini dikkate almadıkları, kendi asrının problemlerine karşı sergilediği tavrın, rivâyetleri kullanım ve tasnif tarzına yansımasını göz ardı ettikleri cihetiyle, eleştirilerinin cılız olduğunu söyleyebiliriz. Bu haliyle Beyhakî, masa başı çalışma yapan; kitâbî bilgiyle sınırlı birisi değil, asrının dinî, ilmî ve sosyal şartlarını da dikkate alan bir isnad ustasıdır diyebiliriz. İsnaddaki maharetine dair örneklere, çalışmanın içinde rastlanacaktır.