Allah’ın insanlığa en son hitabı olan Kur’ân’ın ilk tefsiri, onun ilk muhatabı, mübelliği ve mübeyyini Hz. Peygamber (a.s.) tarafından yapılmıştır. O’nun (a.s.) başlattığı bu faaliyet, ashab tarafından genişletilerek devam
ettirilmiş onlardan intikal eden bu tefsir mirasını tâbiîn nesli devralmış ve bir sonraki kuşağa aktarmıştır. Sahâbe, Tabiîn ve Tebe-i tâbiîn dönemini içeren bu erken dönem tefsir mirası, Kur’ân’ın ilk dönem muhatapları tarafından
ortaya konulmuş olması açısından sonraki nesil Kur’ân araştırmacıları için büyük öneme sahiptir.
Hadis âlimi ve Mâlikî mezhebinin kurucusu olan İmam Mâlik (ö.179/795), tebe-i tâbiîn dönemi tefsir faaliyetleri açısından önemli şahsiyetlerden birisidir. Emevîler ve Abbasiler döneminde Medine’de yaşam sürmüş, hadisçi ve fıkıhçı kimliği ile tanınan İmam Mâlik, tefsirci yönü de olan bir alim olmasına rağmen onun tefsirci kimliği, hadisçi ve fıkıhçı kimliğinin gölgesinde kalması sebebiyle ihmal edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle İmam Mâlik’in hayatı ve ilmi kişiliği tanıtılmış ardından el-Muvatta’ ve onun şerhi el-Kabes başta olmak üzere çeşitli kaynaklarda yer alan rivayetler ışığında İmam Mâlik’in tefsir anlayışı ortaya konulmuştur.
Allah’ın insanlığa en son hitabı olan Kur’ân’ın ilk tefsiri, onun ilk muhatabı, mübelliği ve mübeyyini Hz. Peygamber (a.s.) tarafından yapılmıştır. O’nun (a.s.) başlattığı bu faaliyet, ashab tarafından genişletilerek devam
ettirilmiş onlardan intikal eden bu tefsir mirasını tâbiîn nesli devralmış ve bir sonraki kuşağa aktarmıştır. Sahâbe, Tabiîn ve Tebe-i tâbiîn dönemini içeren bu erken dönem tefsir mirası, Kur’ân’ın ilk dönem muhatapları tarafından
ortaya konulmuş olması açısından sonraki nesil Kur’ân araştırmacıları için büyük öneme sahiptir.
Hadis âlimi ve Mâlikî mezhebinin kurucusu olan İmam Mâlik (ö.179/795), tebe-i tâbiîn dönemi tefsir faaliyetleri açısından önemli şahsiyetlerden birisidir. Emevîler ve Abbasiler döneminde Medine’de yaşam sürmüş, hadisçi ve fıkıhçı kimliği ile tanınan İmam Mâlik, tefsirci yönü de olan bir alim olmasına rağmen onun tefsirci kimliği, hadisçi ve fıkıhçı kimliğinin gölgesinde kalması sebebiyle ihmal edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle İmam Mâlik’in hayatı ve ilmi kişiliği tanıtılmış ardından el-Muvatta’ ve onun şerhi el-Kabes başta olmak üzere çeşitli kaynaklarda yer alan rivayetler ışığında İmam Mâlik’in tefsir anlayışı ortaya konulmuştur.