Yazar, Bilinç Serisi’nin ikinci eseri olarak Müslümanlara kazandırdığı bu çalışmasında, imanı ve onun fert ve toplumda meydana getirdiği değişimi masaya yatırıyor. İki bölüm ile okuyucusunu muhatap ederek ilk bölümde, hacminin kifayet ettiği kadarıyla iman konusunu detaylandırıyor; ikinci bölümde ise imanın getirdiği doğal ve belki de zaruri diyebileceğimiz değişimi, değişimleri örnek şahsiyetlerle gözler önüne seriyor.
Genel olarak imanın üzerinde durulan kitapta; tanımlarıyla icmali, tahkiki ve tafsili imana yer verdikten sonra kerim kitabımız Kur’an’daki ayetler bağlamında iman kavramına ve imanın şartlarına değiniliyor. İmanla ilgili belli başlı tartışma konularından olan imanın artıp eksilmesine, geçerli olması için taşınması gereken şartlara, sadece “iman ettim/ettik” demenin yetip yetmeyeceğine dikkat çekiliyor.
Kitap; imanın ciddi bir iddia olup ispat gerektirdiğini, onu kuvvetlendiren, sağlamlaştıran, çepeçevre sararak koruyup kollayan salih amelle muhakkak surette beslenmesinin olmazsa olmazlığını, büyük günah işleyenlerin imanlarının durumunu, ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde salih amel konusunun oluşturduğu gözden kaçırılamayacak derecedeki ayrıntıları, inkârcı nasipsizlerin amellerinin boşa çıkıp kabul edilmeyeceğini bizlere, yeniden hatırlatıyor.
Yazar, Bilinç Serisi’nin ikinci eseri olarak Müslümanlara kazandırdığı bu çalışmasında, imanı ve onun fert ve toplumda meydana getirdiği değişimi masaya yatırıyor. İki bölüm ile okuyucusunu muhatap ederek ilk bölümde, hacminin kifayet ettiği kadarıyla iman konusunu detaylandırıyor; ikinci bölümde ise imanın getirdiği doğal ve belki de zaruri diyebileceğimiz değişimi, değişimleri örnek şahsiyetlerle gözler önüne seriyor.
Genel olarak imanın üzerinde durulan kitapta; tanımlarıyla icmali, tahkiki ve tafsili imana yer verdikten sonra kerim kitabımız Kur’an’daki ayetler bağlamında iman kavramına ve imanın şartlarına değiniliyor. İmanla ilgili belli başlı tartışma konularından olan imanın artıp eksilmesine, geçerli olması için taşınması gereken şartlara, sadece “iman ettim/ettik” demenin yetip yetmeyeceğine dikkat çekiliyor.
Kitap; imanın ciddi bir iddia olup ispat gerektirdiğini, onu kuvvetlendiren, sağlamlaştıran, çepeçevre sararak koruyup kollayan salih amelle muhakkak surette beslenmesinin olmazsa olmazlığını, büyük günah işleyenlerin imanlarının durumunu, ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde salih amel konusunun oluşturduğu gözden kaçırılamayacak derecedeki ayrıntıları, inkârcı nasipsizlerin amellerinin boşa çıkıp kabul edilmeyeceğini bizlere, yeniden hatırlatıyor.