"İnsan bir şehir gibidir; her caddesi bir sokağa, her sokak bir anıya çıkar. Bazıları anılarında kaybolur, bazıları anılarını iyi ya da kötü kabul eder, bazıları da sadece iyi anılarını hatırlamak, kötü anılarını da unutmak ister. Anılar gölge gibidir, daima arkamızdan gelir ve bazen bir eşya, bir söz, bir insan o anıları gün yüzüne çıkarır. "
Vefa Gençasker otuz yaşında, hayatını ailesinin idealleri arasında geçiren mutsuz bir adamdır. Bu durumdan rahatsızdır ve hayatında bir şeylerin değişmesini istiyordur. Kendisi için zor olanı; anılarıyla yüzleşmeyi ve korkularından kurtulmayı seçer. Kendisini neyin beklediğini bilmeden, tek bir zamanın olduğu anılarının sokaklarında ve aklının oyunlarında kaybolur.
"Bastırılmış duygular er ya da geç ortaya çıkar. Büyük sessizlikler büyük patlamaları beraberinde getirir. Bazen susmak insana zafer kazandırır ama bazen susmak insana savaş kaybettirir. Ben savaş mı kazanmıştım, savaş mı kaybetmiştim? Ne elde etmiştim, neydi bütün bu olan bitenler?"
"İnsan bir şehir gibidir; her caddesi bir sokağa, her sokak bir anıya çıkar. Bazıları anılarında kaybolur, bazıları anılarını iyi ya da kötü kabul eder, bazıları da sadece iyi anılarını hatırlamak, kötü anılarını da unutmak ister. Anılar gölge gibidir, daima arkamızdan gelir ve bazen bir eşya, bir söz, bir insan o anıları gün yüzüne çıkarır. "
Vefa Gençasker otuz yaşında, hayatını ailesinin idealleri arasında geçiren mutsuz bir adamdır. Bu durumdan rahatsızdır ve hayatında bir şeylerin değişmesini istiyordur. Kendisi için zor olanı; anılarıyla yüzleşmeyi ve korkularından kurtulmayı seçer. Kendisini neyin beklediğini bilmeden, tek bir zamanın olduğu anılarının sokaklarında ve aklının oyunlarında kaybolur.
"Bastırılmış duygular er ya da geç ortaya çıkar. Büyük sessizlikler büyük patlamaları beraberinde getirir. Bazen susmak insana zafer kazandırır ama bazen susmak insana savaş kaybettirir. Ben savaş mı kazanmıştım, savaş mı kaybetmiştim? Ne elde etmiştim, neydi bütün bu olan bitenler?"