İnsan Postuna Bürünenler, kendi denizinde kaybolanların modern Odysseia’sı... Macera, aşk, polisiye, gerilim, alegori, mitoloji ve metinlerarasılık ögeleriyle harmanlanmış deneysel bir roman. Sınır tanımayan kurgusu, kendine has şiirsel biçimi ve zihninizi sürekli diri tutan cesur tarzıyla elinizden bırakmak istemeyeceğiniz avangart bir okuma şölenine davet ediyor sizi.
Ahmet Avcı'nın beş yılda tamamladığı İnsan Postuna Bürünenler; daha ilk sayfalarından itibaren, yaratıcı sözcük oyunları, metaforlar ve sembolik bir dil vasıtasıyla, okuru, insan bilincinin derinliklerine dalmaya zorluyor. Sonra ise hem enerjisi dinmeyen üslûbu hem de psikolojik ve felsefik olarak derinlikli ögelerden oluşan temasıyla, düş ve gerçeğin iç içe geçtiği anlatı labirentlerinde gezdiriyor yolcusunu. Yazar, İsviçre topraklarında büyük bir hesaplaşmanın gölgesinde birbirini tutkuyla seven iki ana karakter üzerinden, insanlık tarihi ile günümüz dünyası arasında mitik bir bağ kurarak anlatı olanaklarını sonuna kadar zorluyor. Adeta Jan Van Eyck imzalı "Arnolfini‘nin Evlenmesi"ndekine benzer sanatsal farkındalık uyandıran detaycılığı ve ifade zenginliğiyle okuyanı peşinden sürükleyecek nitelikte. Eser, ilk sayfasından son sayfasına kadar okurun bilinçaltıyla hiç durmaksızın oynayan gizemli bir oyun vaat ediyor.
İnsan Postuna Bürünenler, kendi denizinde kaybolanların modern Odysseia’sı... Macera, aşk, polisiye, gerilim, alegori, mitoloji ve metinlerarasılık ögeleriyle harmanlanmış deneysel bir roman. Sınır tanımayan kurgusu, kendine has şiirsel biçimi ve zihninizi sürekli diri tutan cesur tarzıyla elinizden bırakmak istemeyeceğiniz avangart bir okuma şölenine davet ediyor sizi.
Ahmet Avcı'nın beş yılda tamamladığı İnsan Postuna Bürünenler; daha ilk sayfalarından itibaren, yaratıcı sözcük oyunları, metaforlar ve sembolik bir dil vasıtasıyla, okuru, insan bilincinin derinliklerine dalmaya zorluyor. Sonra ise hem enerjisi dinmeyen üslûbu hem de psikolojik ve felsefik olarak derinlikli ögelerden oluşan temasıyla, düş ve gerçeğin iç içe geçtiği anlatı labirentlerinde gezdiriyor yolcusunu. Yazar, İsviçre topraklarında büyük bir hesaplaşmanın gölgesinde birbirini tutkuyla seven iki ana karakter üzerinden, insanlık tarihi ile günümüz dünyası arasında mitik bir bağ kurarak anlatı olanaklarını sonuna kadar zorluyor. Adeta Jan Van Eyck imzalı "Arnolfini‘nin Evlenmesi"ndekine benzer sanatsal farkındalık uyandıran detaycılığı ve ifade zenginliğiyle okuyanı peşinden sürükleyecek nitelikte. Eser, ilk sayfasından son sayfasına kadar okurun bilinçaltıyla hiç durmaksızın oynayan gizemli bir oyun vaat ediyor.