Yaşamaya Dair
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Nazım Hikmet
Okuduklarını, gözlemlerini ve deneyimlerini özgür aklın süzgecinden geçirerek olgunlaşan Şeref Pınarbaşı, artık herkesle tartışmaya, her kavramı korkusuzca irdelemeye hazır duruma gelir. Paraya, mala ve itibara değer vermeden harekete geçer. Önce babasını, anasını, eşini, kardeşlerini ve çocuklarını daha sonra en yakınlarını, arkadaşlarını birer birer ameliyat masasına yatırır! Uzman bir cerrah titizliğiyle, gördüğü tüm hastalıkları ortaya çıkarır ve bunlarla yüzleşilmesini ister. Yalnız eleştiren kişi değildir, çözümler de üretir. Ancak beklediği yaklaşımı göremez, ters tepki alır, şaşkınlıkla karışık düş kırıklığı yaşar.
Yılmaz DİKBAŞ
Yaşamaya Dair
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Nazım Hikmet
Okuduklarını, gözlemlerini ve deneyimlerini özgür aklın süzgecinden geçirerek olgunlaşan Şeref Pınarbaşı, artık herkesle tartışmaya, her kavramı korkusuzca irdelemeye hazır duruma gelir. Paraya, mala ve itibara değer vermeden harekete geçer. Önce babasını, anasını, eşini, kardeşlerini ve çocuklarını daha sonra en yakınlarını, arkadaşlarını birer birer ameliyat masasına yatırır! Uzman bir cerrah titizliğiyle, gördüğü tüm hastalıkları ortaya çıkarır ve bunlarla yüzleşilmesini ister. Yalnız eleştiren kişi değildir, çözümler de üretir. Ancak beklediği yaklaşımı göremez, ters tepki alır, şaşkınlıkla karışık düş kırıklığı yaşar.
Yılmaz DİKBAŞ