1 Cengiz Gündoğdu – Liseli Recep (Öykü)
Uzun boylu... çakı gibi yirmi yaşında bir delikanlıydı Liseli Recep.
Liseli Recep, bir oto onarımevinde çıraktı. Annesiyle yaşıyordu.
2 Betül Çotuksöken Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 55
Antropontolojinin en çok üzerinde durduğu izleklerden biri insanın ya da kişinin kendisiyle olan ilişkisidir. Felsefe tarihinin tüm sayfalarında temel soru bağlamı olarak insanın ya da kişinin kendisiyle olan ilişkisini görebiliriz. "Kendini bilme” buyruğuyla birbirinin ardı sıra gelen, âdeta sökün eden sorunlar ve sorular, tümüyle insanın ya da kişinin kendisiyle ilgisi içinde ortaya çıkar gibi görünürler; ancak antropontolojinin de keşfettiği ya da örtüsünü kaldırdığı gibi, bu bağlamdaki sorunlar ve sorular, aslında insanın ya da kişinin "arada olan kendisi”- nin dünyaya, bilgiye, bilgi olmayana, özetle kendisinin dışındakilere, kendisi olmayana uzanışıyla ortaya çıkarlar.
6 Bedriye Korkankorkmaz – Seslenir Bana (Şiir)
7 Adnan Öztel – “Estetik Kategoriler” Üstüne
Cengiz Gündoğdu ürettiği düşüncelerle entelektüel ufkumuzu genişleten bir yazardır. Filozoflar, bilim insanıdır, sanatçıdır. O bir Rönesans insanıdır.
Karanlık bu dönemde Rönesans insanlarına çok gereksinimimiz var. Onların yazılarını dikkatle irdelememiz gerekiyor. Biliyorum böyle ince işlere zamanımız yok diyenler çıkacaktır. Bu yazı böyle ince işlere zaman ayıranlar için yazılmıştır.
12 Baran Doğu – Sevgi Şiiri (Şiir)
13 Mustafa Günay – Yaşama Bilinci Olarak Felsefe ya da Epikuros’un Mirası
Taylor, Epikuros’un teolojik akla yönelik eleştirilerinin seküler, aydınlanmacı ve hümanist sonuçlarından söz etmekten kaçınır. Bahçede yapılan felsefenin köleleri ve kadınları da kapsaması gibi bazı özelliklere değinmekle birlikte bu durumun o günün koşullarındaki anlamını ve değerini dikkate almaz. Epikuros’tan nefret etmese de onun düşüncesinden, sonrasındaki etkilerinden ve onun filozof kimliği ve duruşundan hoşnut olmadığını söylemek mümkündür.
16 Günova Sepin – Hepimiz Buradayız (Şiir)
17 Sibel Özbudun – Kapitalizm Kadınların Yağmalanmasıdır (Söyleşi)
Zeliha Altuntaş’la Komün TV’de yapılan söyleşi
“Milliyetçi ideolojiler, devleti genellikle “eril” olarak tasavvur ederler. Dolayısıyla devletler erkeklere atfedilen tüm değerleri haizdir: otoriter, güçlü, koruyucu-kollayıcı. Kuşku yok ki devletlerin en katı uzuvlarından biri olan ordular da erkektir ve erilliğin en koyultulmuş, en vurgulu özellikleriyle tanımlıdırlar: sert, acımasız, güçlü, gözüpek, becerikli, savaşkan...”
25 PEN’den Edebiyat Dünyasına Çağrı
26 Hasan Akarsu – Srebrenitsa Kıyımı: “Son Sığınak”
Yazar Hasan Nuhanoviç 1968 doğumludur. Sırp kuşatması nedeniyle mühendislik öğrenimini bitiremez. Bu kuşatmayı ailesiyle birlikte 1992’den 1995’e değin tüm acılarıyla yaşarken Srebrenitsa’daki Birleşmiş Milletler karargâhında çevirmenlik de yapar. "Son Sığınak” yapıtında bu yıllarda yaşadıklarını olduğu gibi anlatır. 1988’de askerliğini yapan Hasan (Hasko), savaş için deneyimli olsa da elinde silahı yoktur.
28 Mehmet Rayman – Gökküşağı (Şiir)
29 Ebru Tutu – İnsanı Anlama Çabasına Katkı Olarak ‘Yabancılaşma’
Bu çalışma ile “yabancılaşma” kavramı, Adalet Ağaoğlu’nun “Bir Düğün Gecesi” adlı yapıtı bağlamında incelenecektir. Kitap, “Dar Zamanlar Üçlemesi” adlı serinin ikinci kitabı. Ağaoğlu bu seriyi 1974-78 yılları arasında yazar. Eser, 12 Mart romanları kategorisinde değerlendiriliyor. 12 Mart 1970 askeri darbesinin öncesinde, sırasında ve sonrasında olanları değerlendiren bir dizi roman yazıldı.
34 Arif Yılmaz – Şiir ve Şair (Şiir)
35 Yusuf Çotuksöken – Özsözler Günlüğü (13) Ekim 2020
1 Ekim
“Bir gelenek, başlangıçta devrimcidir; çağın koşullarına göre güncellenemediğinde tutuculaşır; son kullanma tarihi geldiğinde de kültür tarihinde yerini alır.”
37 Asım Öztürk – Uyandım Bak (Şiir)
38 Berrin Taş – Hep Yolda
14 Aralık 2020
Kadınlar engellenmezse günümüzde bilgiye ulaşmaları daha kolay olabilir. Engelin adını koymak gerekir. Bu engel kimileyin sevilen bir erkektir. Kimileyin babadır. Erkek egemen zihniyettir. Bu zihniyet kadının alıştığı biçimde yaşamasını ister. Roller dağıtılmıştır. Kadının bu rolün dışına çıkması istenmez. Ülkemizde kadının en küçük hakkı için bile kavga vermesi gerekir. O zaman önündeki engeller teker teker kalkmaya başlar. Bu da hiç durmadan mücadele etmek demektir.
42 Neriman Çelik – Corona (Şiir)
43 Sevda Topaloğlu – Paralize Olmamak için Direngen Bir Arayış III
Paralize olmamak için direngen arayışım, rüyadan özgürleşme metaforuma doğru evrilirken; kalabalık kimsesizlikte kayboluşum arayışa dönüştü, arayışım yoldayken kendimi ve yolumu yaratmaya, sitemlerim sorgulamaya, umutsuzluğum farkındalığa. Arafta olmanın sancısını da, kara delik misali büyüyen boşluklara rağmen devam edebilme gücünü de yaratan sorgulamalar, uyumsuzluğun uyumunun kapısını aşındırdı bu defa.
47 Çetin Örgen - Çocuklar Ağlıyor Duyuyor Musunuz (Şiir)
48 Ali Taş Adn. – Binbir Renk Binbir Çiçek “Yaşar Kemalli Anılar” (1)
Arif Keskiner, 'Herkese kalemini kabul ettirdiği gibi Yaşar Kemal’e de kabul ettirmiş. Yazdıkça "yaz” demiş Yaşar Kemal. Yaşar Kemal’in diplomasız piyasa okulundan yetişmiş Arif Keskiner. Yapıtlarından bu anlaşılıyor.
52 Osman Akyol – Aşk ve Gurur (Şiir)
53 Mustafa Güçlü – Ahmed Arif (Şairime Mektuplar 12)
Tam yirmi dokuz yıl olmuş aramızdan ayrılalı, aynı tekmil ufuklara şöyle karşılıklı bir dağ gibi bakmayalı. Minareleri adımlayan balerin güvercinlere rüzgâr, vadileri boylayan toy cerenlere nefes olmayalı. Silinmiş gitmiş yıllar zamanın taşlaştığı sulardan, yumrukları sıkılı meydanlardan nice sevinçler, hasretler kalmış kalbimize.
56 F. Nurten Ergen – Pazarda (Öykü)
İş çıkışı, pazartesi günleri kurulan semt pazarına uğradım bugün. Meyve sebze tezgahları rengarenk görünümleri, özenli dizilimleriyle insanın içini açıyordu. Gıda dışında öteberi satan tezgahların satıcıları, mallarını ufak ufak toplamaya başlamışlardı bile...
57 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi
4 Aralık Cuma
Murat Karahan’ın müzikle ilgili konuşmasını dinledim. Murat Karahan’ın görüşleri, benim yıllardır savunduğum görüşlerin yaşama geçirilişi.
İlkin şu. Ben, insanımızın kültürünün varsıl olduğunu gördüm, bunu söyledim. Halkın ördüğü halılar, halkın söylediği türküler bunun kanıtıdır.
İş, bu güzelliği, çağdaş estetikle yoğurmaktır.
1 Cengiz Gündoğdu – Liseli Recep (Öykü)
Uzun boylu... çakı gibi yirmi yaşında bir delikanlıydı Liseli Recep.
Liseli Recep, bir oto onarımevinde çıraktı. Annesiyle yaşıyordu.
2 Betül Çotuksöken Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 55
Antropontolojinin en çok üzerinde durduğu izleklerden biri insanın ya da kişinin kendisiyle olan ilişkisidir. Felsefe tarihinin tüm sayfalarında temel soru bağlamı olarak insanın ya da kişinin kendisiyle olan ilişkisini görebiliriz. "Kendini bilme” buyruğuyla birbirinin ardı sıra gelen, âdeta sökün eden sorunlar ve sorular, tümüyle insanın ya da kişinin kendisiyle ilgisi içinde ortaya çıkar gibi görünürler; ancak antropontolojinin de keşfettiği ya da örtüsünü kaldırdığı gibi, bu bağlamdaki sorunlar ve sorular, aslında insanın ya da kişinin "arada olan kendisi”- nin dünyaya, bilgiye, bilgi olmayana, özetle kendisinin dışındakilere, kendisi olmayana uzanışıyla ortaya çıkarlar.
6 Bedriye Korkankorkmaz – Seslenir Bana (Şiir)
7 Adnan Öztel – “Estetik Kategoriler” Üstüne
Cengiz Gündoğdu ürettiği düşüncelerle entelektüel ufkumuzu genişleten bir yazardır. Filozoflar, bilim insanıdır, sanatçıdır. O bir Rönesans insanıdır.
Karanlık bu dönemde Rönesans insanlarına çok gereksinimimiz var. Onların yazılarını dikkatle irdelememiz gerekiyor. Biliyorum böyle ince işlere zamanımız yok diyenler çıkacaktır. Bu yazı böyle ince işlere zaman ayıranlar için yazılmıştır.
12 Baran Doğu – Sevgi Şiiri (Şiir)
13 Mustafa Günay – Yaşama Bilinci Olarak Felsefe ya da Epikuros’un Mirası
Taylor, Epikuros’un teolojik akla yönelik eleştirilerinin seküler, aydınlanmacı ve hümanist sonuçlarından söz etmekten kaçınır. Bahçede yapılan felsefenin köleleri ve kadınları da kapsaması gibi bazı özelliklere değinmekle birlikte bu durumun o günün koşullarındaki anlamını ve değerini dikkate almaz. Epikuros’tan nefret etmese de onun düşüncesinden, sonrasındaki etkilerinden ve onun filozof kimliği ve duruşundan hoşnut olmadığını söylemek mümkündür.
16 Günova Sepin – Hepimiz Buradayız (Şiir)
17 Sibel Özbudun – Kapitalizm Kadınların Yağmalanmasıdır (Söyleşi)
Zeliha Altuntaş’la Komün TV’de yapılan söyleşi
“Milliyetçi ideolojiler, devleti genellikle “eril” olarak tasavvur ederler. Dolayısıyla devletler erkeklere atfedilen tüm değerleri haizdir: otoriter, güçlü, koruyucu-kollayıcı. Kuşku yok ki devletlerin en katı uzuvlarından biri olan ordular da erkektir ve erilliğin en koyultulmuş, en vurgulu özellikleriyle tanımlıdırlar: sert, acımasız, güçlü, gözüpek, becerikli, savaşkan...”
25 PEN’den Edebiyat Dünyasına Çağrı
26 Hasan Akarsu – Srebrenitsa Kıyımı: “Son Sığınak”
Yazar Hasan Nuhanoviç 1968 doğumludur. Sırp kuşatması nedeniyle mühendislik öğrenimini bitiremez. Bu kuşatmayı ailesiyle birlikte 1992’den 1995’e değin tüm acılarıyla yaşarken Srebrenitsa’daki Birleşmiş Milletler karargâhında çevirmenlik de yapar. "Son Sığınak” yapıtında bu yıllarda yaşadıklarını olduğu gibi anlatır. 1988’de askerliğini yapan Hasan (Hasko), savaş için deneyimli olsa da elinde silahı yoktur.
28 Mehmet Rayman – Gökküşağı (Şiir)
29 Ebru Tutu – İnsanı Anlama Çabasına Katkı Olarak ‘Yabancılaşma’
Bu çalışma ile “yabancılaşma” kavramı, Adalet Ağaoğlu’nun “Bir Düğün Gecesi” adlı yapıtı bağlamında incelenecektir. Kitap, “Dar Zamanlar Üçlemesi” adlı serinin ikinci kitabı. Ağaoğlu bu seriyi 1974-78 yılları arasında yazar. Eser, 12 Mart romanları kategorisinde değerlendiriliyor. 12 Mart 1970 askeri darbesinin öncesinde, sırasında ve sonrasında olanları değerlendiren bir dizi roman yazıldı.
34 Arif Yılmaz – Şiir ve Şair (Şiir)
35 Yusuf Çotuksöken – Özsözler Günlüğü (13) Ekim 2020
1 Ekim
“Bir gelenek, başlangıçta devrimcidir; çağın koşullarına göre güncellenemediğinde tutuculaşır; son kullanma tarihi geldiğinde de kültür tarihinde yerini alır.”
37 Asım Öztürk – Uyandım Bak (Şiir)
38 Berrin Taş – Hep Yolda
14 Aralık 2020
Kadınlar engellenmezse günümüzde bilgiye ulaşmaları daha kolay olabilir. Engelin adını koymak gerekir. Bu engel kimileyin sevilen bir erkektir. Kimileyin babadır. Erkek egemen zihniyettir. Bu zihniyet kadının alıştığı biçimde yaşamasını ister. Roller dağıtılmıştır. Kadının bu rolün dışına çıkması istenmez. Ülkemizde kadının en küçük hakkı için bile kavga vermesi gerekir. O zaman önündeki engeller teker teker kalkmaya başlar. Bu da hiç durmadan mücadele etmek demektir.
42 Neriman Çelik – Corona (Şiir)
43 Sevda Topaloğlu – Paralize Olmamak için Direngen Bir Arayış III
Paralize olmamak için direngen arayışım, rüyadan özgürleşme metaforuma doğru evrilirken; kalabalık kimsesizlikte kayboluşum arayışa dönüştü, arayışım yoldayken kendimi ve yolumu yaratmaya, sitemlerim sorgulamaya, umutsuzluğum farkındalığa. Arafta olmanın sancısını da, kara delik misali büyüyen boşluklara rağmen devam edebilme gücünü de yaratan sorgulamalar, uyumsuzluğun uyumunun kapısını aşındırdı bu defa.
47 Çetin Örgen - Çocuklar Ağlıyor Duyuyor Musunuz (Şiir)
48 Ali Taş Adn. – Binbir Renk Binbir Çiçek “Yaşar Kemalli Anılar” (1)
Arif Keskiner, 'Herkese kalemini kabul ettirdiği gibi Yaşar Kemal’e de kabul ettirmiş. Yazdıkça "yaz” demiş Yaşar Kemal. Yaşar Kemal’in diplomasız piyasa okulundan yetişmiş Arif Keskiner. Yapıtlarından bu anlaşılıyor.
52 Osman Akyol – Aşk ve Gurur (Şiir)
53 Mustafa Güçlü – Ahmed Arif (Şairime Mektuplar 12)
Tam yirmi dokuz yıl olmuş aramızdan ayrılalı, aynı tekmil ufuklara şöyle karşılıklı bir dağ gibi bakmayalı. Minareleri adımlayan balerin güvercinlere rüzgâr, vadileri boylayan toy cerenlere nefes olmayalı. Silinmiş gitmiş yıllar zamanın taşlaştığı sulardan, yumrukları sıkılı meydanlardan nice sevinçler, hasretler kalmış kalbimize.
56 F. Nurten Ergen – Pazarda (Öykü)
İş çıkışı, pazartesi günleri kurulan semt pazarına uğradım bugün. Meyve sebze tezgahları rengarenk görünümleri, özenli dizilimleriyle insanın içini açıyordu. Gıda dışında öteberi satan tezgahların satıcıları, mallarını ufak ufak toplamaya başlamışlardı bile...
57 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi
4 Aralık Cuma
Murat Karahan’ın müzikle ilgili konuşmasını dinledim. Murat Karahan’ın görüşleri, benim yıllardır savunduğum görüşlerin yaşama geçirilişi.
İlkin şu. Ben, insanımızın kültürünün varsıl olduğunu gördüm, bunu söyledim. Halkın ördüğü halılar, halkın söylediği türküler bunun kanıtıdır.
İş, bu güzelliği, çağdaş estetikle yoğurmaktır.