“Mustafa Ergün Şencan, bu deneme eserinde kültür kökenlerini unutmuş olan (nisyan içinde olan) günümüzün Türk insanını edebî bir dille uyandırmaya çalışıyor. Başlıktaki "Postmodern Şathiyye" sözleri, klasik şeriat kavramlarından uzak, Vahdet-i Vücut felsefesine uygun, bütünsel bir bakışla günümüzün değerlerine yaklaşacağını bildiriyor. Türk insanının ne derece dilinden, yazısının inceliklerinden ve hatta tarihî geçmişinden uzaklaşıp, öz benliğini unuttuğunu şu sözlerle açık seçik ifade ediyor: “Tüm şapkalı harflerle vedalaştık ve Uygurlar ve Göktürkler ve Hunlar ile de...” Kitapta bir yanda Mevlâna'nın aşkını ve umudunu, diğer yanda modern dönemin karamsarlığını ve umutsuzluğunu buluyoruz. Klasik ile moderni ve hatta postmoderni edebî bir dille yorumlayan bu eser, günümüzün sorunlarına hem doğu hem de bati kültürünün kavramlarıyla yaklaşarak, okuyucunun zihninde ekşi ile tatlı karışımı bir tat bırakıyor."
Doç. Dr. Haluk Berkmen
“Mustafa Ergün Şencan, bu deneme eserinde kültür kökenlerini unutmuş olan (nisyan içinde olan) günümüzün Türk insanını edebî bir dille uyandırmaya çalışıyor. Başlıktaki "Postmodern Şathiyye" sözleri, klasik şeriat kavramlarından uzak, Vahdet-i Vücut felsefesine uygun, bütünsel bir bakışla günümüzün değerlerine yaklaşacağını bildiriyor. Türk insanının ne derece dilinden, yazısının inceliklerinden ve hatta tarihî geçmişinden uzaklaşıp, öz benliğini unuttuğunu şu sözlerle açık seçik ifade ediyor: “Tüm şapkalı harflerle vedalaştık ve Uygurlar ve Göktürkler ve Hunlar ile de...” Kitapta bir yanda Mevlâna'nın aşkını ve umudunu, diğer yanda modern dönemin karamsarlığını ve umutsuzluğunu buluyoruz. Klasik ile moderni ve hatta postmoderni edebî bir dille yorumlayan bu eser, günümüzün sorunlarına hem doğu hem de bati kültürünün kavramlarıyla yaklaşarak, okuyucunun zihninde ekşi ile tatlı karışımı bir tat bırakıyor."
Doç. Dr. Haluk Berkmen