Bu hikâyeyi zaten biliyorsunuz. Bu vapurların en az biriyle ilgili güzel bir hikâyeniz de var. Ama hangisiyle ilgili olduğunu hatırlamıyorsunuz. Belki de unutmak için yaşadınız. Bu muazzam döngüde, bir düz çizgi bile çekemediniz.
İlker Aslan’ın ikinci öykü toplamı: İnsanlar ve İnsanlar. Aslan, ilk öykü kitabı Bir İntihar Üstüne Söylenti’de oynadığı oyunları yeni öykülerinde de sürdürüyor, daha görünür kılıyor.
İnsanlar ve İnsanlar, aynı zamanda Aykırı Seyir’in yayımlanan ilk kitabı.
“Değişen şeylerden bahsedelim. Yatay ve dikey yönde değişen şeylerden. Mesela kendimizden. İnandıklarımızdan. Sarıldıklarımızdan. Unuttuklarımızdan. Hiç hatırlamadıklarımızdan. Vazgeçtiklerimizden. Ne zaman vazgeçtik? Her şey olabileceğimizi sandığımız o zamandan hiçbir şey olamadığımız zamanlara ne zaman geçtik? Kendimizi kandırmaktan bahsedelim. Biraz da başkalarını kandırmaktan. Her yıl nasıl da yeniden yeniden değiştiğimizden. Tanıdığımız her yeni insanın bizi nasıl da değiştirdiğinden işte. Yılların nasıl da bu kadar çabuk geçtiğinden. Kördüğüm hâline getirdiğimiz ilişkilerimizden. Sustuklarımız ve susmamız gereken yerde gevezelik ettiğimiz anlardan bahsedelim.”
Bu hikâyeyi zaten biliyorsunuz. Bu vapurların en az biriyle ilgili güzel bir hikâyeniz de var. Ama hangisiyle ilgili olduğunu hatırlamıyorsunuz. Belki de unutmak için yaşadınız. Bu muazzam döngüde, bir düz çizgi bile çekemediniz.
İlker Aslan’ın ikinci öykü toplamı: İnsanlar ve İnsanlar. Aslan, ilk öykü kitabı Bir İntihar Üstüne Söylenti’de oynadığı oyunları yeni öykülerinde de sürdürüyor, daha görünür kılıyor.
İnsanlar ve İnsanlar, aynı zamanda Aykırı Seyir’in yayımlanan ilk kitabı.
“Değişen şeylerden bahsedelim. Yatay ve dikey yönde değişen şeylerden. Mesela kendimizden. İnandıklarımızdan. Sarıldıklarımızdan. Unuttuklarımızdan. Hiç hatırlamadıklarımızdan. Vazgeçtiklerimizden. Ne zaman vazgeçtik? Her şey olabileceğimizi sandığımız o zamandan hiçbir şey olamadığımız zamanlara ne zaman geçtik? Kendimizi kandırmaktan bahsedelim. Biraz da başkalarını kandırmaktan. Her yıl nasıl da yeniden yeniden değiştiğimizden. Tanıdığımız her yeni insanın bizi nasıl da değiştirdiğinden işte. Yılların nasıl da bu kadar çabuk geçtiğinden. Kördüğüm hâline getirdiğimiz ilişkilerimizden. Sustuklarımız ve susmamız gereken yerde gevezelik ettiğimiz anlardan bahsedelim.”