Namık Kemal'in İntibah: Sergüzeşt-i Ali Bey romanı Osmanlı dönemi delikanlılarından Ali Bey'in yaşamından bir kesit sunar. Zengin bir ailenin iyi eğitim almış çocuğunun yaşamı, “kötü bir kadın” olan Mahpeyker'e âşık olmasıyla değişmeye başlar.
Namık Kemal, ilk edebi romanımız olan İntibah'ta dönemin ideal bireyinin çöküşünü, Osmanlı kültürünü de anlatarak mercek altına alır.
“Bulundukları yerin güzelliği ve tenhalığı içinde baş başa bir-iki saat geçirdiler ve birbirlerine kalplerini açtılar. Ali Bey, ilk aşkın heyecanıyla geleceğe dair hayaller kuruyor, Mahpeyker ise bir yandan bu genç ve yakışıklı delikanlıyla geçireceği aşk ve zevk dolu dakikaların hayalini kurarken bir yandan da masum, tertemiz bir genç kız tavrı takınarak sahte bir utanç perdesi altında gerçek duygularını saklamaya çalışıyordu. İki lafının arasında bir kere, ömründe asıl mutluluğu bundan sonra tadacağına dair birtakım sözler söylüyordu. Ali Bey, o güne kadar Mahpeyker'siz geçen ömrü için üzülüp hayıflanıyordu.”
Namık Kemal'in İntibah: Sergüzeşt-i Ali Bey romanı Osmanlı dönemi delikanlılarından Ali Bey'in yaşamından bir kesit sunar. Zengin bir ailenin iyi eğitim almış çocuğunun yaşamı, “kötü bir kadın” olan Mahpeyker'e âşık olmasıyla değişmeye başlar.
Namık Kemal, ilk edebi romanımız olan İntibah'ta dönemin ideal bireyinin çöküşünü, Osmanlı kültürünü de anlatarak mercek altına alır.
“Bulundukları yerin güzelliği ve tenhalığı içinde baş başa bir-iki saat geçirdiler ve birbirlerine kalplerini açtılar. Ali Bey, ilk aşkın heyecanıyla geleceğe dair hayaller kuruyor, Mahpeyker ise bir yandan bu genç ve yakışıklı delikanlıyla geçireceği aşk ve zevk dolu dakikaların hayalini kurarken bir yandan da masum, tertemiz bir genç kız tavrı takınarak sahte bir utanç perdesi altında gerçek duygularını saklamaya çalışıyordu. İki lafının arasında bir kere, ömründe asıl mutluluğu bundan sonra tadacağına dair birtakım sözler söylüyordu. Ali Bey, o güne kadar Mahpeyker'siz geçen ömrü için üzülüp hayıflanıyordu.”