Osmanlı askerlerinin öldürdüğü bir asker; 1915–1916 yıllarında, Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı cephelerinden biri olan Irak Cephesi'nde savaşan genç bir İngiliz askeri, Robert Palmer. Genç yaşta hayatını kaybetmeden önce, ailesine yazdığı dokunaklı ve içten mektuplarla savaşın gerçek yüzünü ve bir askerin iç dünyasını gözler önüne seriyor. Bu mektup koleksiyonu, savaşın gürültüsü arasında bir askerin ailesine olan bağlılığını, korkularını, özlemlerini ve en derin düşüncelerini okuyucuya aktarıyor. Palmer, cephede yaşadığı günlük olayları, arka"Irak Cephesi’nde Son Mektuplar", sadece bir askerin kaleminden çıkan sözcükler değil, aynı zamanda savaşın insani yüzüne dair bir tanıklıktır. Savaşın ortasında, insanın içindeki umudu, sevgiyi ve dayanışmayı yitirmemesinin evrensel bir mesajını taşıyor. Bu kitap, Robert Palmer'ın mektuplarını tarihsel bir kontekst içerisinde değerlendirerek, o dönemin savaş şartlarına, politikasına ve sosyal yaşantısına da ışık tutuyor. Bu eser Türkçe’ye ilk kez çevrilmiştir. daşlarıyla olan anılarını ve savaşın dehşetini an be an aktararak, o dönemin tarihi dokusunu da gözler önüne seriyor.
Osmanlı askerlerinin öldürdüğü bir asker; 1915–1916 yıllarında, Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı cephelerinden biri olan Irak Cephesi'nde savaşan genç bir İngiliz askeri, Robert Palmer. Genç yaşta hayatını kaybetmeden önce, ailesine yazdığı dokunaklı ve içten mektuplarla savaşın gerçek yüzünü ve bir askerin iç dünyasını gözler önüne seriyor. Bu mektup koleksiyonu, savaşın gürültüsü arasında bir askerin ailesine olan bağlılığını, korkularını, özlemlerini ve en derin düşüncelerini okuyucuya aktarıyor. Palmer, cephede yaşadığı günlük olayları, arka"Irak Cephesi’nde Son Mektuplar", sadece bir askerin kaleminden çıkan sözcükler değil, aynı zamanda savaşın insani yüzüne dair bir tanıklıktır. Savaşın ortasında, insanın içindeki umudu, sevgiyi ve dayanışmayı yitirmemesinin evrensel bir mesajını taşıyor. Bu kitap, Robert Palmer'ın mektuplarını tarihsel bir kontekst içerisinde değerlendirerek, o dönemin savaş şartlarına, politikasına ve sosyal yaşantısına da ışık tutuyor. Bu eser Türkçe’ye ilk kez çevrilmiştir. daşlarıyla olan anılarını ve savaşın dehşetini an be an aktararak, o dönemin tarihi dokusunu da gözler önüne seriyor.