Türkiye'de “Kürt Çatışma” kavramına bütüncül yaklaşılmalıdır. Türkiye'de çatışma dönüşümü tüm siyasi aktörler, ulusal ve uluslararası ekonomik güçler, siyasi aktörler ve tüm toplumsal katmanlarla birlikte oluşturulmalıdır. Bu sürece öncelikle yapılandırmacılıkla başlamak gerekir.
Bu çatışma dönüşümünün gerçekleşmesi için haklarını savunan Kürtlerin liderlikleri, yönetimleri, örgütleri, siyasi partileri, sivil toplum oluşumları, iş çevreleri ve tüm toplumsal katmanları birlikte hareket etmelidir. Şiddet sarmalındaki tüm uygulamaların Çatışma Dönüşüm aşamalarına bağlı kalarak kalıcı olarak sonlandırılması zorunludur.
Kürtlerin hak ve hukuklarının, Cumhuriyetin yeni Yüzyılında, anayasal olarak ve uygulamalarda teminat altına alınması ülkemiz Türkiye’nin Yeni Yüzyıl’daki varoluşunu belirleyecektir.
Türkiye'de “Kürt Çatışma” kavramına bütüncül yaklaşılmalıdır. Türkiye'de çatışma dönüşümü tüm siyasi aktörler, ulusal ve uluslararası ekonomik güçler, siyasi aktörler ve tüm toplumsal katmanlarla birlikte oluşturulmalıdır. Bu sürece öncelikle yapılandırmacılıkla başlamak gerekir.
Bu çatışma dönüşümünün gerçekleşmesi için haklarını savunan Kürtlerin liderlikleri, yönetimleri, örgütleri, siyasi partileri, sivil toplum oluşumları, iş çevreleri ve tüm toplumsal katmanları birlikte hareket etmelidir. Şiddet sarmalındaki tüm uygulamaların Çatışma Dönüşüm aşamalarına bağlı kalarak kalıcı olarak sonlandırılması zorunludur.
Kürtlerin hak ve hukuklarının, Cumhuriyetin yeni Yüzyılında, anayasal olarak ve uygulamalarda teminat altına alınması ülkemiz Türkiye’nin Yeni Yüzyıl’daki varoluşunu belirleyecektir.