İş hukuku mevzuatında, bir iş ilişkisinde taraflarca borçlanılan edimlerden birinin ifasının imkansız hale gelmesinin sonuçları, borçlar hukukunun genel hükümlerinde olduğundan daha farklı bir biçimde düzenlenmiştir. Özellikle işçinin işverene kişisel bağımlılığı, imkansızlık ifa engeline bağlanan hukuki sonuçların bu hukuk dalının özelliklerine uygun düşecek şekilde ele alınmasını gerektirmiştir. Ancak iş hukuku mevzuatında, edimin yerine getirilmemesi ile bunun karşı edime etkisi ve bu durumun sözleşmenin geleceğine yönelik sonuçlarının tüm iş ilişkileri bakımından yeknesak bir biçimde düzenlenmemiş olduğu da belirtilmelidir. Bazı hallerde işin niteliğinden kaynaklanan farklılıklar ayrıksı düzenlemeleri meşru kılmakta ise de, mevzuatımızda imkansızlığa bağlanan kimi hukuki sonuçlar bakımından gerekçelendirilmesi güç farklılıklar bulunduğunun da ifade edilmesi gerekir. Esasında, günümüzde işçi-işveren ilişkilerinin değişimi, iş türlerindeki çeşitlilik ve yeni çalışma modellerinin ortaya çıkması da mevcut sistemin gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu amaçla çalışmamızda, imkansızlık kavramının borçlar hukukundaki konumu incelenerek, kavramın iş hukukundaki dönüşümüne duyulan gereksinim üzerinde durulmuş ve mevzuatımızdaki mevcut hukuki düzenlemelerin değerlendirilmesi ile karşılaştırmalı hukuk sistemlerinde gözlemlenen yeni eğilimlerin incelenmesi sonucunda tespit edebildiğimiz sorunlara çözüm önerileri getirilmesine gayret edilmiştir.
İş hukuku mevzuatında, bir iş ilişkisinde taraflarca borçlanılan edimlerden birinin ifasının imkansız hale gelmesinin sonuçları, borçlar hukukunun genel hükümlerinde olduğundan daha farklı bir biçimde düzenlenmiştir. Özellikle işçinin işverene kişisel bağımlılığı, imkansızlık ifa engeline bağlanan hukuki sonuçların bu hukuk dalının özelliklerine uygun düşecek şekilde ele alınmasını gerektirmiştir. Ancak iş hukuku mevzuatında, edimin yerine getirilmemesi ile bunun karşı edime etkisi ve bu durumun sözleşmenin geleceğine yönelik sonuçlarının tüm iş ilişkileri bakımından yeknesak bir biçimde düzenlenmemiş olduğu da belirtilmelidir. Bazı hallerde işin niteliğinden kaynaklanan farklılıklar ayrıksı düzenlemeleri meşru kılmakta ise de, mevzuatımızda imkansızlığa bağlanan kimi hukuki sonuçlar bakımından gerekçelendirilmesi güç farklılıklar bulunduğunun da ifade edilmesi gerekir. Esasında, günümüzde işçi-işveren ilişkilerinin değişimi, iş türlerindeki çeşitlilik ve yeni çalışma modellerinin ortaya çıkması da mevcut sistemin gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu amaçla çalışmamızda, imkansızlık kavramının borçlar hukukundaki konumu incelenerek, kavramın iş hukukundaki dönüşümüne duyulan gereksinim üzerinde durulmuş ve mevzuatımızdaki mevcut hukuki düzenlemelerin değerlendirilmesi ile karşılaştırmalı hukuk sistemlerinde gözlemlenen yeni eğilimlerin incelenmesi sonucunda tespit edebildiğimiz sorunlara çözüm önerileri getirilmesine gayret edilmiştir.