İş güvencesinin iki ana yaptırımı olarak söyleyebileceğimiz dört aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı maddi olarak iki taraf için önemli bir uyarıcı olmaktadır. İşçiyi geçerli neden ile işten çıkarmayan işveren, işçinin işe iade başvurusu ile dört aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı ödemekle karşı karşıya kalabilecektir. İşçi ise belki yargılama süresince daha iyi bir iş bulmasına rağmen salt bu tazminat ve ücretleri alabilmek için kanunda belirtilen işe iade başvurusunu yapabilecektir.
İşe iade başvurusu yapan işçi ile işe davet teklifi yapacak olan işverenin, gerçek niyetlerinin işe iade davasının mali sonuçlarından fayda sağlamak ya da kaçınmak olup olmadığının belirlenmesi uygulamada samimiyet ve ciddiyet olgusunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. 4857 sayılı İş Kanununda yer almayan samimiyet ve ciddiyet kavramları, dürüstlük kuralı bağlamında işçinin ve işverenin davranışlarının incelenmesi neticesinde kararlaştırılmaktadır. Buna ilişkin bir düzenleme olmaması sebebiyle benzer Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından yararlanmak hem hukukçular hem de diğer ilgililer için büyük önem taşımaktadır.
Kitapta; iş güvencesi düzenlemelerinin tarihsel gelişiminden yola çıkılarak işçi ve işverenin işe iade davası ile sonrasındaki yükümlülükleri, işe iade başvurusu ve işe davet teklifindeki samimiyet ve ciddiyet olgusu, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanımı ile ilişkisi ele alınarak, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre somut olaylardan örneklendirme yapılarak açıklanmıştır.
Konu Başlıkları
İş Güvencesinin Gelişimi ve Şartları
İşe İade Davasının Sonuçları
İşe Davet Teklifi ve Ciddiyet Olgusu
Çeşitli Durumlara Göre İşe İade Davasının Sonuçları
İş güvencesinin iki ana yaptırımı olarak söyleyebileceğimiz dört aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı maddi olarak iki taraf için önemli bir uyarıcı olmaktadır. İşçiyi geçerli neden ile işten çıkarmayan işveren, işçinin işe iade başvurusu ile dört aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı ödemekle karşı karşıya kalabilecektir. İşçi ise belki yargılama süresince daha iyi bir iş bulmasına rağmen salt bu tazminat ve ücretleri alabilmek için kanunda belirtilen işe iade başvurusunu yapabilecektir.
İşe iade başvurusu yapan işçi ile işe davet teklifi yapacak olan işverenin, gerçek niyetlerinin işe iade davasının mali sonuçlarından fayda sağlamak ya da kaçınmak olup olmadığının belirlenmesi uygulamada samimiyet ve ciddiyet olgusunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. 4857 sayılı İş Kanununda yer almayan samimiyet ve ciddiyet kavramları, dürüstlük kuralı bağlamında işçinin ve işverenin davranışlarının incelenmesi neticesinde kararlaştırılmaktadır. Buna ilişkin bir düzenleme olmaması sebebiyle benzer Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından yararlanmak hem hukukçular hem de diğer ilgililer için büyük önem taşımaktadır.
Kitapta; iş güvencesi düzenlemelerinin tarihsel gelişiminden yola çıkılarak işçi ve işverenin işe iade davası ile sonrasındaki yükümlülükleri, işe iade başvurusu ve işe davet teklifindeki samimiyet ve ciddiyet olgusu, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanımı ile ilişkisi ele alınarak, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre somut olaylardan örneklendirme yapılarak açıklanmıştır.
Konu Başlıkları
İş Güvencesinin Gelişimi ve Şartları
İşe İade Davasının Sonuçları
İşe Davet Teklifi ve Ciddiyet Olgusu
Çeşitli Durumlara Göre İşe İade Davasının Sonuçları