Deniz Gürler, 2021 yılında “Prof. Dr. Cahit Talas Sosyal Politika Ödülü”nü kazanan çalışmasından kitaplaştırdığı İşgal, Direniş, Üretim!’de Türkiye’de kapsamlı bir incelemeye konu olmayan fabrika işgallerini ve işgal fabrikalarını ele alıyor.
Fabrika işgal eylemlerini mevcut mülkiyet ve çalışma ilişkilerine bir müdahale olarak değerlendirerek teorik zemine oturtan Gürler, 20. yüzyılda görülen işçi denetimi ve fabrika işgal hareketlerini gerek tarihî gerek ekonomik yönleriyle ortaya koyarak çeşitli dönemlerden örnekler sergiliyor. 20. yüzyıldan 21. yüzyıla toplumsal hareketlerde yaşanan paradigma değişimini inceleyerek günümüzdeki örneklere uzanıyor: İşgal fabrikalarının ve hareketinin ortaya çıkışına zemin hazırlayan koşullara odaklanarak neoliberal küreselleşmenin işçi sınıfı üzerindeki etkilerine değiniyor. Arjantin, Brezilya, Uruguay, Venezuela gibi Latin Amerika ülkelerindeki deneyimler başta olmak üzere Yunanistan, Türkiye, İtalya, ABD, Mısır, Endonezya gibi farklı ülkelerde yaşananlara göz atıyor.
İşgal, Direniş, Üretim! fabrika işgallerinin işçi sınıfı mücadelesine katkılarını tartışan, mücadeleye yeni bir perspektif sunan bir çalışma.
“Bugün ‘İşgal et, diren, üret’ sloganı her dilde aynı anlama gelmekte ve aynı zamanda bir çağrı niteliği taşımaktadır. Ne mevcut deneyimler özyönetimin tamamlandığı projelerdir ne de hareket işçi sınıfının diğer örgütlenme ve mücadele araçlarının bir ikamesidir. (...) Bertolt Brecht’in dediği gibi, ‘Savaşan kaybedebilir, savaşmayansa çoktan kaybetmiştir.’”
Deniz Gürler, 2021 yılında “Prof. Dr. Cahit Talas Sosyal Politika Ödülü”nü kazanan çalışmasından kitaplaştırdığı İşgal, Direniş, Üretim!’de Türkiye’de kapsamlı bir incelemeye konu olmayan fabrika işgallerini ve işgal fabrikalarını ele alıyor.
Fabrika işgal eylemlerini mevcut mülkiyet ve çalışma ilişkilerine bir müdahale olarak değerlendirerek teorik zemine oturtan Gürler, 20. yüzyılda görülen işçi denetimi ve fabrika işgal hareketlerini gerek tarihî gerek ekonomik yönleriyle ortaya koyarak çeşitli dönemlerden örnekler sergiliyor. 20. yüzyıldan 21. yüzyıla toplumsal hareketlerde yaşanan paradigma değişimini inceleyerek günümüzdeki örneklere uzanıyor: İşgal fabrikalarının ve hareketinin ortaya çıkışına zemin hazırlayan koşullara odaklanarak neoliberal küreselleşmenin işçi sınıfı üzerindeki etkilerine değiniyor. Arjantin, Brezilya, Uruguay, Venezuela gibi Latin Amerika ülkelerindeki deneyimler başta olmak üzere Yunanistan, Türkiye, İtalya, ABD, Mısır, Endonezya gibi farklı ülkelerde yaşananlara göz atıyor.
İşgal, Direniş, Üretim! fabrika işgallerinin işçi sınıfı mücadelesine katkılarını tartışan, mücadeleye yeni bir perspektif sunan bir çalışma.
“Bugün ‘İşgal et, diren, üret’ sloganı her dilde aynı anlama gelmekte ve aynı zamanda bir çağrı niteliği taşımaktadır. Ne mevcut deneyimler özyönetimin tamamlandığı projelerdir ne de hareket işçi sınıfının diğer örgütlenme ve mücadele araçlarının bir ikamesidir. (...) Bertolt Brecht’in dediği gibi, ‘Savaşan kaybedebilir, savaşmayansa çoktan kaybetmiştir.’”