"Ümmetimin seyahati, Allah yolunda cihaddır." "Allah yolunda cihad edenin durumu. -ki Allah kendi yolunda cihad edeni en iyi bilendir- o cihaddan dönene kadar, hiç durmaksızın oruç tutan, sadaka veren ve geceleri namaz kılan kimsenin durumu gibidir. Allah, yolunda cihad eden kimseye, vefat ettirdiğinde cennetine sokacağına veya onu sevapla veya ganimetle sağ-salim geri döndüreceğine kefil olmuştur. (Buhari ve Müslim) "İnsanların yaşam yönüyle en hayırlısı; Allah yolunda atının yularını eline alıp sırtında uçarcasına giden, düşman sesini veya düşmanın üzerine saldırı sesini her duyduğunda ölümün ve öldürülmenin nerede olduğunu araştırarak kendisini oraya atan kimseyle; bu tepelerden birinin başında veya vadilerden bir vadinin kovuğunda bir sürü koyun güdüp namaz kılan, zekât veren ve ölüm gelene kadar Rabbine ibadet eden, insanlara karşı da sadece hayırlı muamele eden adamdır." (Buhari) "Allah yolunda (cihad için) bir akşam yürüyüşü veya sabah yürüyüşü, dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır!" (Buhari ve Müslim)
"Ümmetimin seyahati, Allah yolunda cihaddır." "Allah yolunda cihad edenin durumu. -ki Allah kendi yolunda cihad edeni en iyi bilendir- o cihaddan dönene kadar, hiç durmaksızın oruç tutan, sadaka veren ve geceleri namaz kılan kimsenin durumu gibidir. Allah, yolunda cihad eden kimseye, vefat ettirdiğinde cennetine sokacağına veya onu sevapla veya ganimetle sağ-salim geri döndüreceğine kefil olmuştur. (Buhari ve Müslim) "İnsanların yaşam yönüyle en hayırlısı; Allah yolunda atının yularını eline alıp sırtında uçarcasına giden, düşman sesini veya düşmanın üzerine saldırı sesini her duyduğunda ölümün ve öldürülmenin nerede olduğunu araştırarak kendisini oraya atan kimseyle; bu tepelerden birinin başında veya vadilerden bir vadinin kovuğunda bir sürü koyun güdüp namaz kılan, zekât veren ve ölüm gelene kadar Rabbine ibadet eden, insanlara karşı da sadece hayırlı muamele eden adamdır." (Buhari) "Allah yolunda (cihad için) bir akşam yürüyüşü veya sabah yürüyüşü, dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır!" (Buhari ve Müslim)