Şarkiyatçılar İslâm düşüncesinin felsefe tarihindeki yerini gösteren, okuyucunun ufkunu aydınlatan, farklı çağlardaki düşünce tarihlerini birbirine bağlama imkânlarını veren pek çok çalışma yaptı. Hiç şüphesiz onların İslâm düşünce tarihine dönük ilgisi Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Ortadoğu’da hâkimiyet kurmaya çalıştığı yirminci yüzyıl başlarında daha da artmıştır. Bunlar içinde yalnızca İslâm felsefesinde derinleşmek isteyenlere hitap etmek gibi mahdut bir hedefi göz önüne almayıp, umumiyetle felsefe meraklılarının bu konudaki ihtiyaçlarını da düşünenlerin ayrı bir yeri vardır.
Şarkiyatçılar arasında seçkin bir yere sahip olan De Lacy O’Leary’nin İslâm Düşüncesi ve Tarihteki Yeri kitabı, İslâm düşüncesi alanındaki araştırmalardan faydalanmak suretiyle Yunan felsefesinin Avrupa’ya intikalini geniş bir kesime anlatıyor. Müellifin Arapçaya ve diğer dillere olan hâkimiyeti sayesinde İslâm felsefe tarihinin pek çok noktasına ışık tuttuğu, İslâm düşüncesinin Batı kamuoyunda tanınmasına önemli bir katkı sağladığı inkâr edilemez.
Tasavvuf bahsinde kaynaklara kadar inen İslâm Düşüncesi ve Tarihteki Yeri, Yunan felsefesinin Batı’ya geçişinde İslâm âleminin rolünü belirtmesi ve bu uzun geçiş devrinin bütün safhalarını umumi hatları ile ele alması bakımından önemli bir boşluğu dolduruyor.
Şarkiyatçılar İslâm düşüncesinin felsefe tarihindeki yerini gösteren, okuyucunun ufkunu aydınlatan, farklı çağlardaki düşünce tarihlerini birbirine bağlama imkânlarını veren pek çok çalışma yaptı. Hiç şüphesiz onların İslâm düşünce tarihine dönük ilgisi Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Ortadoğu’da hâkimiyet kurmaya çalıştığı yirminci yüzyıl başlarında daha da artmıştır. Bunlar içinde yalnızca İslâm felsefesinde derinleşmek isteyenlere hitap etmek gibi mahdut bir hedefi göz önüne almayıp, umumiyetle felsefe meraklılarının bu konudaki ihtiyaçlarını da düşünenlerin ayrı bir yeri vardır.
Şarkiyatçılar arasında seçkin bir yere sahip olan De Lacy O’Leary’nin İslâm Düşüncesi ve Tarihteki Yeri kitabı, İslâm düşüncesi alanındaki araştırmalardan faydalanmak suretiyle Yunan felsefesinin Avrupa’ya intikalini geniş bir kesime anlatıyor. Müellifin Arapçaya ve diğer dillere olan hâkimiyeti sayesinde İslâm felsefe tarihinin pek çok noktasına ışık tuttuğu, İslâm düşüncesinin Batı kamuoyunda tanınmasına önemli bir katkı sağladığı inkâr edilemez.
Tasavvuf bahsinde kaynaklara kadar inen İslâm Düşüncesi ve Tarihteki Yeri, Yunan felsefesinin Batı’ya geçişinde İslâm âleminin rolünü belirtmesi ve bu uzun geçiş devrinin bütün safhalarını umumi hatları ile ele alması bakımından önemli bir boşluğu dolduruyor.