Bu çalışmanın amacı İslam geleneğindeki dinî-felsefî düşüncenin İslam düşüncesi üstüne çalışma yapan günümüz araştırmacıları tarafından kesinlikle yeterli ilginin gösterilmediği bir alanını ilgi odağına taşımaktır. Louis Gardet’nin La Pensée Religieuse d’Avicenne (Paris 1951) adlı kitabında odağa taşıyışı da sadece giriş kabilindendir. Konunun önemi geleneksel İslam düşüncesi ile Helenistik/Yunan düşünce akımlarının karşılıklı çekişmesinde (ve çelişmesinde) merkezî yeri teşkil etmesinde yatmaktadır. Müslüman filozofların İslam akide sisteminin tam göbeğindeki mesele olan nebevî vahy’e dair kuramlarını Helenizm’in etkisi altında oluşturmalarının ve Sünnî İslam’ın bu kurama dair tutumlarının bir incelenişi, umulur ki, İslam dünyasında Helenizm’in kaderini anlamaya da yardım edecektir. Bu yüzden söz konusu mesele geniş bir kültürlerarası etkileşim çerçevesinde ele alınmalıdır.
Bu çalışmanın amacı İslam geleneğindeki dinî-felsefî düşüncenin İslam düşüncesi üstüne çalışma yapan günümüz araştırmacıları tarafından kesinlikle yeterli ilginin gösterilmediği bir alanını ilgi odağına taşımaktır. Louis Gardet’nin La Pensée Religieuse d’Avicenne (Paris 1951) adlı kitabında odağa taşıyışı da sadece giriş kabilindendir. Konunun önemi geleneksel İslam düşüncesi ile Helenistik/Yunan düşünce akımlarının karşılıklı çekişmesinde (ve çelişmesinde) merkezî yeri teşkil etmesinde yatmaktadır. Müslüman filozofların İslam akide sisteminin tam göbeğindeki mesele olan nebevî vahy’e dair kuramlarını Helenizm’in etkisi altında oluşturmalarının ve Sünnî İslam’ın bu kurama dair tutumlarının bir incelenişi, umulur ki, İslam dünyasında Helenizm’in kaderini anlamaya da yardım edecektir. Bu yüzden söz konusu mesele geniş bir kültürlerarası etkileşim çerçevesinde ele alınmalıdır.