İslam dünyasında Aristoteles, felsefi düşünmenin temellerini belirleyen filozoftur. Aristoteles’in etkilemediği bir alan hemen hemen yok gibidir. Bu etki ya kendi eserleriyle doğrudan ya da Aristoteles’ten etkilenen Grek filozofları aracılığıyla olmuştur. Aristoteles’in etkisi tam anlaşılmadan İslam felsefesi anlaşılamaz.
Aristotelesçilik, bütün önemine ve saygınlığına rağmen filozoflar, kelamcılar ve bilim adamları tarafından zaman zaman eleştirilmiştir. Fakat bu eleştiriler bile Aristotelesçiliğin felsefi yönteminin ve mantığının popüler olmasına ve felsefenin sınırlarının ötesine geçmesine engel olamamıştır. Aristotelesçilik ile ilgili tartışmalar felsefi olmaktan çok dinî inanç̧ ve kabullerle Aristoteles’in düşüncelerinin uyuşup uyuşmadığı konusundadır.
Yazar, Türk Okuyucuya yazdığı önsözde kitabı ile ilgili şunları söylemektedir: “Bu kitapta Aristoteles’in düşünme biçiminin ve mantığının Orta Cağ̆’daki görünüşünü ele aldım. Aynı şekilde Plotinos’un logos ’unun (akıl) ve kozmolojisinin Müslüman mütercimler ve yorumcular tarafından nasıl anlaşıldığını ortaya koydum. Müslümanların Grek mirasından yararlanmaları, Aristoteles’i ve Plotinos’u dikkat çekici bir felsefe veya orijinal bir düşünme ortaya koyan Orta Çağ’daki yorumcularıyla birleştiren ve ayıran odak noktalarını ve ayrılma noktalarını ortaya çıkarmaya izin verir. Kültürü̈ ve tarihi Doğu ve Batı arasında; Antikite ve Orta Çağ̆ arasında bir kavşak noktasında bulunan Türkiye’nin, bu dikkate alındığında, kitabımızın önemini ve değerini takdir edebileceğini düşünüyorum.”
İslam dünyasında Aristoteles, felsefi düşünmenin temellerini belirleyen filozoftur. Aristoteles’in etkilemediği bir alan hemen hemen yok gibidir. Bu etki ya kendi eserleriyle doğrudan ya da Aristoteles’ten etkilenen Grek filozofları aracılığıyla olmuştur. Aristoteles’in etkisi tam anlaşılmadan İslam felsefesi anlaşılamaz.
Aristotelesçilik, bütün önemine ve saygınlığına rağmen filozoflar, kelamcılar ve bilim adamları tarafından zaman zaman eleştirilmiştir. Fakat bu eleştiriler bile Aristotelesçiliğin felsefi yönteminin ve mantığının popüler olmasına ve felsefenin sınırlarının ötesine geçmesine engel olamamıştır. Aristotelesçilik ile ilgili tartışmalar felsefi olmaktan çok dinî inanç̧ ve kabullerle Aristoteles’in düşüncelerinin uyuşup uyuşmadığı konusundadır.
Yazar, Türk Okuyucuya yazdığı önsözde kitabı ile ilgili şunları söylemektedir: “Bu kitapta Aristoteles’in düşünme biçiminin ve mantığının Orta Cağ̆’daki görünüşünü ele aldım. Aynı şekilde Plotinos’un logos ’unun (akıl) ve kozmolojisinin Müslüman mütercimler ve yorumcular tarafından nasıl anlaşıldığını ortaya koydum. Müslümanların Grek mirasından yararlanmaları, Aristoteles’i ve Plotinos’u dikkat çekici bir felsefe veya orijinal bir düşünme ortaya koyan Orta Çağ’daki yorumcularıyla birleştiren ve ayıran odak noktalarını ve ayrılma noktalarını ortaya çıkarmaya izin verir. Kültürü̈ ve tarihi Doğu ve Batı arasında; Antikite ve Orta Çağ̆ arasında bir kavşak noktasında bulunan Türkiye’nin, bu dikkate alındığında, kitabımızın önemini ve değerini takdir edebileceğini düşünüyorum.”