İslâm Felsefesinin İlkeleri
Düşünce, özel olarak da felsefî düşünce, medeni bir toplum için vazgeçilmez öneme sahip bir değerdir. Yeni fikir ve düşünceler üretmeden, yeni bir uygarlık inşası da mümkün değildir. Felsefe,aklın rehberliğinde ve bilimin ışığında gerçekleştirilen sistemli bir düşünce etkinliğidir. Esasen, bilimin gelişmediği toplumlarda felsefenin de yeterince gelişmediğini biliyoruz. Çünkü düşünceyi besleyen ve ayakta tutan en önemli değer bilimdir, bilim zihniyetidir. Bu yüzden, İslâm ülkelerinin felsefî düşünceyle birlikte, bilime ve bilimsel araştırmalara da gereken önemi vermeleri bir zorunluluktur.
Ayrıca, aklın doğru ve etkin bir biçimde kullanılması da çok önemli bir husustur. Toplumları yükselten en önemli değerlerden biri de akılcı düşüncenin yani rasyonalitenin toplum tarafından benimsenmiş olmasıdır. Felsefî düşüncenin istikrarlı bir çizgide ilerleyebilmesi için, bu konuyla ilgili yöntem ve ilkelerin belirlenmesi de büyük bir önem arz etmektedir. Uygun bir yöntem, sağlam ve kalıcı birtakım ilkeler belirlenmeden felsefî düşüncenin ciddi atılımlar gerçekleştirmesi mümkün değildir. Çünkü yöntem ve ilkelerin tespiti, felsefî düşünce açısından büyük bir öneme sahiptir. Biz, bu çalışmamızda, bu konular üzerinde durduk ve gerekli tespitleri yapmaya çalıştık.
Bu mütevazı çalışma ile kendi millî felsefemizin gelişmesine küçük de olsa bir katkıda bulunabilmeyi umut ediyorum. Takdir, okuyuculara aittir.
Abdullah Aydemir
İslâm Felsefesinin İlkeleri
Düşünce, özel olarak da felsefî düşünce, medeni bir toplum için vazgeçilmez öneme sahip bir değerdir. Yeni fikir ve düşünceler üretmeden, yeni bir uygarlık inşası da mümkün değildir. Felsefe,aklın rehberliğinde ve bilimin ışığında gerçekleştirilen sistemli bir düşünce etkinliğidir. Esasen, bilimin gelişmediği toplumlarda felsefenin de yeterince gelişmediğini biliyoruz. Çünkü düşünceyi besleyen ve ayakta tutan en önemli değer bilimdir, bilim zihniyetidir. Bu yüzden, İslâm ülkelerinin felsefî düşünceyle birlikte, bilime ve bilimsel araştırmalara da gereken önemi vermeleri bir zorunluluktur.
Ayrıca, aklın doğru ve etkin bir biçimde kullanılması da çok önemli bir husustur. Toplumları yükselten en önemli değerlerden biri de akılcı düşüncenin yani rasyonalitenin toplum tarafından benimsenmiş olmasıdır. Felsefî düşüncenin istikrarlı bir çizgide ilerleyebilmesi için, bu konuyla ilgili yöntem ve ilkelerin belirlenmesi de büyük bir önem arz etmektedir. Uygun bir yöntem, sağlam ve kalıcı birtakım ilkeler belirlenmeden felsefî düşüncenin ciddi atılımlar gerçekleştirmesi mümkün değildir. Çünkü yöntem ve ilkelerin tespiti, felsefî düşünce açısından büyük bir öneme sahiptir. Biz, bu çalışmamızda, bu konular üzerinde durduk ve gerekli tespitleri yapmaya çalıştık.
Bu mütevazı çalışma ile kendi millî felsefemizin gelişmesine küçük de olsa bir katkıda bulunabilmeyi umut ediyorum. Takdir, okuyuculara aittir.
Abdullah Aydemir