Tâbiîn dönemi, sahâbenin özelde sünnete genelde dinin anlaşılmasına yönelik bilgi birikiminin özümsendiği ve paylasıldığı bir dönemdir. Medine ise söz konusu birikimin hem beşiği hem kaynağı olarak hadis ve fıkıh ilminin şekillenmesinde tarihî bir konuma sahiptir. Medine’de tâbiîn döneminde hadis rivayetine ve fıkhî ictihad geleneğine öncülük eden ve yedi fakih olarak şöhret bulan Fukahâ-yi Seb‘a, yalnızca sahâbeden edindiği birikimi aktarmakla kalmamış, amel, sünnet, icmâ gibi kavramların şekillenmesine de önemli katkılar sunmuştur. İmam Mâlik basta olmak üzere sonraki fıkıh deneyimini derinden etkileyen Fukâha-yi Seb‘a’yı idrak etmek, bütün bir hadis ve fıkıh tarihinin doğum dönemini de anlamak olacaktır.
Tâbiîn dönemi, sahâbenin özelde sünnete genelde dinin anlaşılmasına yönelik bilgi birikiminin özümsendiği ve paylasıldığı bir dönemdir. Medine ise söz konusu birikimin hem beşiği hem kaynağı olarak hadis ve fıkıh ilminin şekillenmesinde tarihî bir konuma sahiptir. Medine’de tâbiîn döneminde hadis rivayetine ve fıkhî ictihad geleneğine öncülük eden ve yedi fakih olarak şöhret bulan Fukahâ-yi Seb‘a, yalnızca sahâbeden edindiği birikimi aktarmakla kalmamış, amel, sünnet, icmâ gibi kavramların şekillenmesine de önemli katkılar sunmuştur. İmam Mâlik basta olmak üzere sonraki fıkıh deneyimini derinden etkileyen Fukâha-yi Seb‘a’yı idrak etmek, bütün bir hadis ve fıkıh tarihinin doğum dönemini de anlamak olacaktır.