İslam özü itibariyle “hanîf ” ve “kolay”dır. Dini zorlaştırmak ise adeta dinle rekabet etmektir. Hz. Peygamber bize dinî yaşantıda esas almamız gereken ölçüyü şöyle belirlemiştir. “Din kolaylıktır. Bir kişi gücünün üstünde ibadete kalkışırsa din karşısında aciz kalır. Bunun için aşırıya kaçmayın, dosdoğru yolu tutun ve salih amellerden alacağınız mükâfattan ötürü sevinin. Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında dinç olduğunuz vakitlerden yararlanın ki taat ve ibadetinize devam edebilesiniz.” (Buhârî, Îmân, 29) Efendimizin bu uyarısına rağmen tarih boyunca zaman zaman insan eliyle dinî hayatın zorlaştırıldığı zamanlar olmuştur. Allah Resûlü “Bu din güçlüdür, onda rıfk ve yumuşaklıkla ilerleyin.” (İbn Hanbel, III, 199) buyurarak, Müslümanların dinî yaşantıyı kolaylaştırma prensibi üzerine kurmalarını istemiştir. “Dine rıfk ile yaklaşmak”, insanın tüm ilişkilerini Allah’ın rızasına uygun, dengeli bir yapıya kavuşturması, her davranışında tedrîciliği esas alan bir ölçüye ve itidale sahip olmasıdır.
İslam özü itibariyle “hanîf ” ve “kolay”dır. Dini zorlaştırmak ise adeta dinle rekabet etmektir. Hz. Peygamber bize dinî yaşantıda esas almamız gereken ölçüyü şöyle belirlemiştir. “Din kolaylıktır. Bir kişi gücünün üstünde ibadete kalkışırsa din karşısında aciz kalır. Bunun için aşırıya kaçmayın, dosdoğru yolu tutun ve salih amellerden alacağınız mükâfattan ötürü sevinin. Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında dinç olduğunuz vakitlerden yararlanın ki taat ve ibadetinize devam edebilesiniz.” (Buhârî, Îmân, 29) Efendimizin bu uyarısına rağmen tarih boyunca zaman zaman insan eliyle dinî hayatın zorlaştırıldığı zamanlar olmuştur. Allah Resûlü “Bu din güçlüdür, onda rıfk ve yumuşaklıkla ilerleyin.” (İbn Hanbel, III, 199) buyurarak, Müslümanların dinî yaşantıyı kolaylaştırma prensibi üzerine kurmalarını istemiştir. “Dine rıfk ile yaklaşmak”, insanın tüm ilişkilerini Allah’ın rızasına uygun, dengeli bir yapıya kavuşturması, her davranışında tedrîciliği esas alan bir ölçüye ve itidale sahip olmasıdır.