İslâm kültürüyle yoğrulmuş insanlarla ilgili yapılacak İslâm orijinli sosyoloji ve psikoloji çalışmaları genel anlamdaki din sosyolojisi ve din psikolojisinden farklı değil midir?
Genel psikoloji, din psikolojisi, Hıristiyanlık psikolojisi veya İslâm psikolojisi tamamen birbirinden bağımsız sahalar değildir. Ortak kavram ve değerlerin olması doğaldır. Ancak bu alanlar birbirlerinin aynısı da değildir. Felsefe; “din felsefesi”, din felsefesi içinde de “İslâm felsefesi” ayrı birer disiplindir. Aynı şekilde tarih; “dinler tarihi”, dinler tarihi içinde de “İslâm tarihi” bağımsız birer bilim dalıdır.
Bu mantıktan hareketle genel sosyoloji; “din sosyolojisi”, din sosyolojisi içinde de “İslâm sosyolojisi” ve genel psikoloji; “din psikolojisi”, din psikolojisi içinde de “İslâm psikolojisi” birer alt disiplin hâline neden gelmesin?
İslam'da, insan psikolojisi açısından huzurda olmak ile huzurlu olmak arasında önemli bir bağ söz konusudur. Huzurlu olmak, huzurda olmaya bağlıdır. İnsan huzurdan uzaklaştıkça huzursuzluğa doğru yaklaşır. Huzurda olduğunu unutan insanın huzuru kalmaz. Çünkü huzurda olmak, Allah'ın her zaman her yerde gördüğü, bildiği ve duyduğunun bilincinde olmasıdır insanın. Diğer bir ifadeyle Allah'ın her an yanında kendisiyle beraber olduğunu hissetmesidir. Bu inanç, insana son derece emniyet ve güven içinde olma psikolojisi yaşatır.
İslâm kültürüyle yoğrulmuş insanlarla ilgili yapılacak İslâm orijinli sosyoloji ve psikoloji çalışmaları genel anlamdaki din sosyolojisi ve din psikolojisinden farklı değil midir?
Genel psikoloji, din psikolojisi, Hıristiyanlık psikolojisi veya İslâm psikolojisi tamamen birbirinden bağımsız sahalar değildir. Ortak kavram ve değerlerin olması doğaldır. Ancak bu alanlar birbirlerinin aynısı da değildir. Felsefe; “din felsefesi”, din felsefesi içinde de “İslâm felsefesi” ayrı birer disiplindir. Aynı şekilde tarih; “dinler tarihi”, dinler tarihi içinde de “İslâm tarihi” bağımsız birer bilim dalıdır.
Bu mantıktan hareketle genel sosyoloji; “din sosyolojisi”, din sosyolojisi içinde de “İslâm sosyolojisi” ve genel psikoloji; “din psikolojisi”, din psikolojisi içinde de “İslâm psikolojisi” birer alt disiplin hâline neden gelmesin?
İslam'da, insan psikolojisi açısından huzurda olmak ile huzurlu olmak arasında önemli bir bağ söz konusudur. Huzurlu olmak, huzurda olmaya bağlıdır. İnsan huzurdan uzaklaştıkça huzursuzluğa doğru yaklaşır. Huzurda olduğunu unutan insanın huzuru kalmaz. Çünkü huzurda olmak, Allah'ın her zaman her yerde gördüğü, bildiği ve duyduğunun bilincinde olmasıdır insanın. Diğer bir ifadeyle Allah'ın her an yanında kendisiyle beraber olduğunu hissetmesidir. Bu inanç, insana son derece emniyet ve güven içinde olma psikolojisi yaşatır.