Dünya, doğusuyla batısıyla, Arabıyla Acemiyle, Muhammed’e (s.a.v.) ümmet olmuştur. Bu, insanlığın İslâm’a davet edilmesi cihetiyle doğrudur. Müslümanlar Muhammed’in (s.a.v.) bütün insanlığa gönderildiğinde ittifak etmişlerdir. Bununla beraber Müslümanlar, Peygamber Efendimizin ümmeti olarak bahsedilen tüm insanların iki grup olduklarında da ittifak etmişlerdir:
Birincisi: İslâm davetine icabet eden ümmet. Bundan maksat Muhammed (s.a.v.)’in çağrısına kulak veren, ona inanan ve İslam dinini kabul edenlerdir.
İkincisi: İslam davetine muhatap olan kimselerdir ki, bu da bütün insanlığı kapsamaktadır.
İslam davetine icabet eden ümmetten maksat Müslüman ümmeti ya da bir diğer ifadeyle İslâm ümmetidir. Ya da Ümmet-i Muhammed’dir (s.a.v.). Fakat burada mutlak manada kastedilen husus ümmet kavramıdır.
Dünya, doğusuyla batısıyla, Arabıyla Acemiyle, Muhammed’e (s.a.v.) ümmet olmuştur. Bu, insanlığın İslâm’a davet edilmesi cihetiyle doğrudur. Müslümanlar Muhammed’in (s.a.v.) bütün insanlığa gönderildiğinde ittifak etmişlerdir. Bununla beraber Müslümanlar, Peygamber Efendimizin ümmeti olarak bahsedilen tüm insanların iki grup olduklarında da ittifak etmişlerdir:
Birincisi: İslâm davetine icabet eden ümmet. Bundan maksat Muhammed (s.a.v.)’in çağrısına kulak veren, ona inanan ve İslam dinini kabul edenlerdir.
İkincisi: İslam davetine muhatap olan kimselerdir ki, bu da bütün insanlığı kapsamaktadır.
İslam davetine icabet eden ümmetten maksat Müslüman ümmeti ya da bir diğer ifadeyle İslâm ümmetidir. Ya da Ümmet-i Muhammed’dir (s.a.v.). Fakat burada mutlak manada kastedilen husus ümmet kavramıdır.