Anladım ki ülkemize dayatılan din tanımı, işlevi olmayan ve hayatın hiçbir sorununu çözemeyen, miadını doldurmuş bir dindir. Arşivlere bakarsanız 1930'lu yıllar ve sonrasında nasıl bir din önerilmiş ise bugün de önerilen din aynıdır. Böyle bir din anlayışının temelinde, tanımın İslâm'ın kaynaklarından değil de Batılı kaynaklardan alınması yatmaktadır. Çaprık bir din tanımının temelinde yatan başka bir gerçek ise, modernitenin kendisi ile hesaplaşacak tek gücün İslâm olduğunu bildiği için İslâm'a hayatta yere vermeme çabasıdır. Bu çabanın neticesinde modern dünya dinimize savaş açmıştır. "Modernitenin kiliseleri” olan tüm üniversitelerde İslâm karşıtı çalışmalar yapılmakta; Kur'an, sünnet, sahabe, sahabenin davranışları, kaynaklar, mezhepleri âlimler ve hayatın sorunları oryantalist bir kafa ile sorgulanmaktadır.
Anladım ki ülkemize dayatılan din tanımı, işlevi olmayan ve hayatın hiçbir sorununu çözemeyen, miadını doldurmuş bir dindir. Arşivlere bakarsanız 1930'lu yıllar ve sonrasında nasıl bir din önerilmiş ise bugün de önerilen din aynıdır. Böyle bir din anlayışının temelinde, tanımın İslâm'ın kaynaklarından değil de Batılı kaynaklardan alınması yatmaktadır. Çaprık bir din tanımının temelinde yatan başka bir gerçek ise, modernitenin kendisi ile hesaplaşacak tek gücün İslâm olduğunu bildiği için İslâm'a hayatta yere vermeme çabasıdır. Bu çabanın neticesinde modern dünya dinimize savaş açmıştır. "Modernitenin kiliseleri” olan tüm üniversitelerde İslâm karşıtı çalışmalar yapılmakta; Kur'an, sünnet, sahabe, sahabenin davranışları, kaynaklar, mezhepleri âlimler ve hayatın sorunları oryantalist bir kafa ile sorgulanmaktadır.