Mâlik b. Enes, İmâm Cafer-i Sâdık’tan (a.s), o da babaları kanalıyla Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:
“Kıyâmet günü olduğunda ve sırât cehennemin kenarına kurulduğunda, ondan ancak yanında Ali b. Ebî Tâlib’in velâyetiyle kurtuluş beratı bulunan kimse geçebilecektir.” (Bişâretü’l-Mustafâ, s. 274)
Esbağ b. Nübâte rivayet ediyor: Bir gün İmam Ali’nin yanında idim. Adamın biri ona, “A’raf’ta herkesi simasından tanıyan adamlar vardır.” ayetinin anlamını sordu, İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu:
“A’raf biziz; biz taraftarlarımızı simalarından tanırız. A’raf biziz; Allah’ı tanımak ancak bizi tanıma yolu ile mümkündür. A’raf biziz; bizler kıyamet günü cennet ile cehennem arasında dururuz, ancak bizi tanıyanlar ve bizim tanıdıklarımız cennete girer ve yine ancak bizi tanımayanlar ve bizim tanımadıklarımız cehenneme girer, bu ayetin anlamı budur.” (Basairu’d-Derecat, s. 49; Tessiru’l-Ayyaşî, c. 2, s. 18)
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Zamanının imamını tanımadan ölen bir kimse cahiliye (küfür) ölümüyle dünyadan gitmiş sayılır.” (Biharü’l-Envar, c. 6, s. 16; Müsned-i Ahmed, c. 2, s. 177
Mâlik b. Enes, İmâm Cafer-i Sâdık’tan (a.s), o da babaları kanalıyla Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:
“Kıyâmet günü olduğunda ve sırât cehennemin kenarına kurulduğunda, ondan ancak yanında Ali b. Ebî Tâlib’in velâyetiyle kurtuluş beratı bulunan kimse geçebilecektir.” (Bişâretü’l-Mustafâ, s. 274)
Esbağ b. Nübâte rivayet ediyor: Bir gün İmam Ali’nin yanında idim. Adamın biri ona, “A’raf’ta herkesi simasından tanıyan adamlar vardır.” ayetinin anlamını sordu, İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu:
“A’raf biziz; biz taraftarlarımızı simalarından tanırız. A’raf biziz; Allah’ı tanımak ancak bizi tanıma yolu ile mümkündür. A’raf biziz; bizler kıyamet günü cennet ile cehennem arasında dururuz, ancak bizi tanıyanlar ve bizim tanıdıklarımız cennete girer ve yine ancak bizi tanımayanlar ve bizim tanımadıklarımız cehenneme girer, bu ayetin anlamı budur.” (Basairu’d-Derecat, s. 49; Tessiru’l-Ayyaşî, c. 2, s. 18)
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Zamanının imamını tanımadan ölen bir kimse cahiliye (küfür) ölümüyle dünyadan gitmiş sayılır.” (Biharü’l-Envar, c. 6, s. 16; Müsned-i Ahmed, c. 2, s. 177