Kur’an alanında araştırma yapmak isteyenler, onu anlayabilmek için gönderildiği toplumun dini, kültürel, folklorik ve hukuki yapısını çok iyi bilmek durumundadır. Bu nedenle İslam öncesi Arap toplumunun folklorik yapısını, örf ve adetlerini, bunların Kur’an içerisinde ne kadar yer aldığını araştırmaya çalıştık. Çalışmamızda İslam öncesi dönemle ilgili bilgilere, genellikle İslami kaynaklardan, tefsirlerden ve bazı Batılı müsteşriklerin eserlerinden faydalanarak ulaştık. Çalışmalarımız neticesinde ulaştığımız sonuç ise; Kur’an’da uyulması emredilen dini, hukuki ve sosyal birçok konu İslam öncesi Arap toplumu tarafından bilinen ve uygulanan hükümlerdir. Ancak bunlar bir takım şirk unsurlarıyla, haksızlıklarla ve zulümle anlamsız hale getirilmiştir. Kur’an getirdikleriyle Arapların inanç hayatını şirk unsurlarından arındırmış, sosyal hayatına denge getirmiş, hukuki alanda da adaleti sağlamıştır. Bu çalışmamızın İslam öncesi dönemin folklorik yapısını ortaya koyması ve Kur’an’ın bu konulardaki tavrının ne olduğunun bilinmesi açısından önemli olduğu kanaatindeyiz.
Kur’an alanında araştırma yapmak isteyenler, onu anlayabilmek için gönderildiği toplumun dini, kültürel, folklorik ve hukuki yapısını çok iyi bilmek durumundadır. Bu nedenle İslam öncesi Arap toplumunun folklorik yapısını, örf ve adetlerini, bunların Kur’an içerisinde ne kadar yer aldığını araştırmaya çalıştık. Çalışmamızda İslam öncesi dönemle ilgili bilgilere, genellikle İslami kaynaklardan, tefsirlerden ve bazı Batılı müsteşriklerin eserlerinden faydalanarak ulaştık. Çalışmalarımız neticesinde ulaştığımız sonuç ise; Kur’an’da uyulması emredilen dini, hukuki ve sosyal birçok konu İslam öncesi Arap toplumu tarafından bilinen ve uygulanan hükümlerdir. Ancak bunlar bir takım şirk unsurlarıyla, haksızlıklarla ve zulümle anlamsız hale getirilmiştir. Kur’an getirdikleriyle Arapların inanç hayatını şirk unsurlarından arındırmış, sosyal hayatına denge getirmiş, hukuki alanda da adaleti sağlamıştır. Bu çalışmamızın İslam öncesi dönemin folklorik yapısını ortaya koyması ve Kur’an’ın bu konulardaki tavrının ne olduğunun bilinmesi açısından önemli olduğu kanaatindeyiz.