Frederick Winslow Taylor, yönetsel düşüncesini, Amerika Birleşik Devletlerinde kuzey ve güneyin bir sanayi toplumu halinde bütünleştiği, A.B.D.’nin bu süreç sonrasında uluslararası sistemde varlığını bağımsız, sanayileşmiş bir ülke olarak kabul ettirdiği ve imalat sanayisinde, dikey bütünleşmeler yoluyla tekelleşme eğilimlerinin güç kazandığı bir ortamda geliştirmiştir. O günden bugüne kadar, kimileri tarafından aşırı işbölümü ve keskin bir kafa emeği-el emeği ayrışması yoluyla yabancılaşmaya yol açtığı ya da emek sürecini sıkıştırıp işçileri aşırı yorduğu için eleştirilmiş, kimileri tarafından ise modern, liyakata ve ölçüme dayanan bir yönetim anlayışının öncüsü olduğu için ilericiler arasında sayılmıştır. Düşünceleri, en çok bilinen eseri “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” ile yirminci yüzyılın başlarından itibaren bütün dünyada yaygınlık kazanmıştır. “İşlik Yönetimi” ise onun, “Bilimsel Yönetimin İlkeleri”nden önce, 1903 yılında yazıp, Amerikan Makine Mühendisleri Derneğinde sunduğu, yönetimin bir “bilim” haline gelmesi yönündeki ilk çalışmasıdır.
Frederick Winslow Taylor, yönetsel düşüncesini, Amerika Birleşik Devletlerinde kuzey ve güneyin bir sanayi toplumu halinde bütünleştiği, A.B.D.’nin bu süreç sonrasında uluslararası sistemde varlığını bağımsız, sanayileşmiş bir ülke olarak kabul ettirdiği ve imalat sanayisinde, dikey bütünleşmeler yoluyla tekelleşme eğilimlerinin güç kazandığı bir ortamda geliştirmiştir. O günden bugüne kadar, kimileri tarafından aşırı işbölümü ve keskin bir kafa emeği-el emeği ayrışması yoluyla yabancılaşmaya yol açtığı ya da emek sürecini sıkıştırıp işçileri aşırı yorduğu için eleştirilmiş, kimileri tarafından ise modern, liyakata ve ölçüme dayanan bir yönetim anlayışının öncüsü olduğu için ilericiler arasında sayılmıştır. Düşünceleri, en çok bilinen eseri “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” ile yirminci yüzyılın başlarından itibaren bütün dünyada yaygınlık kazanmıştır. “İşlik Yönetimi” ise onun, “Bilimsel Yönetimin İlkeleri”nden önce, 1903 yılında yazıp, Amerikan Makine Mühendisleri Derneğinde sunduğu, yönetimin bir “bilim” haline gelmesi yönündeki ilk çalışmasıdır.