Günümüzde “İsmet Âdemiyetledir” ilkesinde ifadesini bulan “Evrensel İslâm ve İnsan Hakları” anlayışı artık unutulmuştur. Bunu yeniden diriltmeye hem Müslümanlara hem de tüm dünya insanlarına yeniden anlatmaya acil ihtiyaç vardır. Maalesef on dört asır boyunca Hindistan'dan, Balkanlar'a ve Endülüs'e kadar geniş bir coğrafyada uygulanan ve oralarda yaşayan tüm insanlara mezhep, din, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan adalet, barış ve huzur içinde yaşamayı mümkün kılan bu anlayışı artık hiçbir grup veya kurum tarafından temsil edilmemektedir. Bu durum sadece İslâm için değil tüm beşeriyet için büyük bir kayıptır.
Günümüzde hem İslâm dünyasında hem de dünyanın tüm coğrafyalarında “İsmet Âdemiyetledir” ilkesine son derece ihtiyaç vardır. Bugün yaşadığımız birçok zulüm, ayrımcılık, ırkçılık ve adaletsizliğin temelinde böyle bir ilkenin unutulmuş olması yatmaktadır.
Günümüzde “İsmet Âdemiyetledir” ilkesinde ifadesini bulan “Evrensel İslâm ve İnsan Hakları” anlayışı artık unutulmuştur. Bunu yeniden diriltmeye hem Müslümanlara hem de tüm dünya insanlarına yeniden anlatmaya acil ihtiyaç vardır. Maalesef on dört asır boyunca Hindistan'dan, Balkanlar'a ve Endülüs'e kadar geniş bir coğrafyada uygulanan ve oralarda yaşayan tüm insanlara mezhep, din, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan adalet, barış ve huzur içinde yaşamayı mümkün kılan bu anlayışı artık hiçbir grup veya kurum tarafından temsil edilmemektedir. Bu durum sadece İslâm için değil tüm beşeriyet için büyük bir kayıptır.
Günümüzde hem İslâm dünyasında hem de dünyanın tüm coğrafyalarında “İsmet Âdemiyetledir” ilkesine son derece ihtiyaç vardır. Bugün yaşadığımız birçok zulüm, ayrımcılık, ırkçılık ve adaletsizliğin temelinde böyle bir ilkenin unutulmuş olması yatmaktadır.