Hicvi ve dolayısıyla mizahı; toplumsal yozlaşmayı, kurumların bozulmasını, insanlar arasındaki bitmek bilmeyen çekişmeyi ve adaletsizliği anlatmak için bir silah olarak gayet iyi kullanan Hagop Baronyan, yaşadığı dönemde sansür baskısına uğramış ve elinden geldiğince buna direnebilmiştir. İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti’de XIX. yüzyılın ikinci yarısının İstanbul’unda 34 mahallenin toplum yaşantısı, mahalle hayatı oldukça kuvvetli bir mizahi dille anlatılıyor. Ermeni ileri gelenlerinin Ermeni toplumunun sorunlarına ilgisizliği, zengin fakir ayrımının yarattığı çelişkiler, kadın erkek ilişkileri, kilisenin mahalle hayatı üzerindeki hegemonyası, ince ve keskin gözlemlerle aktarılıyor.Baronyan, rengini, “siluetini” ve hatta halklarını büyük ölçüde kaybetmiş bir şehrin mazisine başka bir gözle bakmamızı sağlıyor.
Hicvi ve dolayısıyla mizahı; toplumsal yozlaşmayı, kurumların bozulmasını, insanlar arasındaki bitmek bilmeyen çekişmeyi ve adaletsizliği anlatmak için bir silah olarak gayet iyi kullanan Hagop Baronyan, yaşadığı dönemde sansür baskısına uğramış ve elinden geldiğince buna direnebilmiştir. İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti’de XIX. yüzyılın ikinci yarısının İstanbul’unda 34 mahallenin toplum yaşantısı, mahalle hayatı oldukça kuvvetli bir mizahi dille anlatılıyor. Ermeni ileri gelenlerinin Ermeni toplumunun sorunlarına ilgisizliği, zengin fakir ayrımının yarattığı çelişkiler, kadın erkek ilişkileri, kilisenin mahalle hayatı üzerindeki hegemonyası, ince ve keskin gözlemlerle aktarılıyor.Baronyan, rengini, “siluetini” ve hatta halklarını büyük ölçüde kaybetmiş bir şehrin mazisine başka bir gözle bakmamızı sağlıyor.