Bu kez en eskilere dönmek, en eskileri yazmak istiyorum. Kim bilir 1960’larda hangi gündü. Tarih, sanat, mimarî, süslemecilik konusunda hemen hiçbir şey bilmediğim halde, camiin çinileri, kubbe pencerelerinden yansıyan ışıklar ortasında, rüyayı andırır bir etki bırakmıştı. O kadar çini ışıltısını, ancak çinilerde o kadar sır ışıltısına kavuşabilen narçiçeği kırmızısını, yeşili ve uçsuz bucaksız maviyi ilk kez görüyordum.
Bence Selim İleri kırk yıldan beri emek verdiği edebiyat alanında mutfağından izbesine kadar evleri, sokakları, insanlarıyla, dünü bugünüyle İstanbul'u kucaklamış, her eseriyle biraz daha ustalaşmış, değerli bir İstanbul yazarıdır.
- İnci Enginün
Selim İleri, İstanbul belleğine bir eser daha ekliyor…
Bu kez en eskilere dönmek, en eskileri yazmak istiyorum. Kim bilir 1960’larda hangi gündü. Tarih, sanat, mimarî, süslemecilik konusunda hemen hiçbir şey bilmediğim halde, camiin çinileri, kubbe pencerelerinden yansıyan ışıklar ortasında, rüyayı andırır bir etki bırakmıştı. O kadar çini ışıltısını, ancak çinilerde o kadar sır ışıltısına kavuşabilen narçiçeği kırmızısını, yeşili ve uçsuz bucaksız maviyi ilk kez görüyordum.
Bence Selim İleri kırk yıldan beri emek verdiği edebiyat alanında mutfağından izbesine kadar evleri, sokakları, insanlarıyla, dünü bugünüyle İstanbul'u kucaklamış, her eseriyle biraz daha ustalaşmış, değerli bir İstanbul yazarıdır.
- İnci Enginün
Selim İleri, İstanbul belleğine bir eser daha ekliyor…