1987-2024 yılları arasında 37 yıllık bir dönemde yazar Halil Gökhan’ın kaleme aldığı ve çok azı dergilerde yayımlanmış, kimileri edebiyat ödülleri kazanmış 41 öyküsü bulunuyor İstanbul Oteli’nde.
1989 yılında ilk öyküsü Varlık dergisinde yayımlanan yazarın ilk öykü kitabı 2013’te yayımlandı: Anahtar Deliği.
İkinci öykü kitabı Déja-vous’nun ardından İstanbul Oteli yazarın üçüncü öykü kitabı olarak okurlarıyla buluşuyor.
Bu kitaptaki 41 öykü Halil Gökhan’ın uzun yıllara yayılan edebi serüveninin özünü sunan, zengin ve derin bir anlatı toplamı. İstanbul Oteli, hem bireysel hem de toplumsal meseleleri keskin bir gözlemle ele alarak okuyucuyu düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitapta, zaman, kimlik, varoluş ve mekân gibi temalar, yazarın özgün üslubuyla derinlemesine sorgulanıyor.
"Tanrısal Açmazlar Eşiğinde Bir Çözüm Uyarlaması" gibi öykülerde, maskelerin ve yüzlerin iç içe geçmişliği üzerinden kimlik ve zamanın sorgulanışı, yazarın kalemindeki felsefi derinliği yansıtıyor.
"Karıkocaölünce" ve "I,ı" gibi öykülerde ise mekânın insan üzerindeki etkileri ustaca işleniyor.
İstanbul Oteli, Gökhan’ın edebi yetkinliğinin ve anlatı sanatındaki ustalığının zirveye ulaştığı bir eser olarak, edebiyat dünyasında kalıcı izler bırakmaya aday. Bu kitap, okuyucuyu hem zihinsel hem de duygusal anlamda derinleştiren bir okuma deneyimi sunuyor.
1987-2024 yılları arasında 37 yıllık bir dönemde yazar Halil Gökhan’ın kaleme aldığı ve çok azı dergilerde yayımlanmış, kimileri edebiyat ödülleri kazanmış 41 öyküsü bulunuyor İstanbul Oteli’nde.
1989 yılında ilk öyküsü Varlık dergisinde yayımlanan yazarın ilk öykü kitabı 2013’te yayımlandı: Anahtar Deliği.
İkinci öykü kitabı Déja-vous’nun ardından İstanbul Oteli yazarın üçüncü öykü kitabı olarak okurlarıyla buluşuyor.
Bu kitaptaki 41 öykü Halil Gökhan’ın uzun yıllara yayılan edebi serüveninin özünü sunan, zengin ve derin bir anlatı toplamı. İstanbul Oteli, hem bireysel hem de toplumsal meseleleri keskin bir gözlemle ele alarak okuyucuyu düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitapta, zaman, kimlik, varoluş ve mekân gibi temalar, yazarın özgün üslubuyla derinlemesine sorgulanıyor.
"Tanrısal Açmazlar Eşiğinde Bir Çözüm Uyarlaması" gibi öykülerde, maskelerin ve yüzlerin iç içe geçmişliği üzerinden kimlik ve zamanın sorgulanışı, yazarın kalemindeki felsefi derinliği yansıtıyor.
"Karıkocaölünce" ve "I,ı" gibi öykülerde ise mekânın insan üzerindeki etkileri ustaca işleniyor.
İstanbul Oteli, Gökhan’ın edebi yetkinliğinin ve anlatı sanatındaki ustalığının zirveye ulaştığı bir eser olarak, edebiyat dünyasında kalıcı izler bırakmaya aday. Bu kitap, okuyucuyu hem zihinsel hem de duygusal anlamda derinleştiren bir okuma deneyimi sunuyor.