Alman şarkiyatçı ve diplomat Andreas David Mordtmann entelektüel mesaisinin önemli bir kısmını Şark’ın tarihi, arkeolojisi ve ahvaline dair incelemelere tahsis etmiştir. Anadolu’nun muhtelif yerlerine öncü seyahatler yapmıştır, bu gözlemleri çoğu ücra Anadolu bölgesi için bugün dahi tarihsel belge niteliği taşımaktadır. 1800’lü yılların ikinci yarısında İstanbul’da geçirdiği dönemde ticaret mahkemesi azalığı, Mekteb-i Mülkiye’de coğrafya ile antropoloji hocalığı gibi çeşitli vazifeler almış ve devletin ileri gelenleriyle yakın ilişkiler kurmuş, Tanzimat devrinin önde gelen fikir insanlarıyla dostluklar kurmuştur. Bu irtibatlar dolayısıyla Payitaht’ı ve Osmanlı’yı yakından gözlemlemiş, dönemin cemiyetlerinde çeşitli roller oynamış, neticede Osmanlı’nın siyasi, idari, askerî, sosyal ve ekonomik vaziyetine dair gözlemlerini içeren bu eser teşekkül etmiştir. İstanbul ve Yeni Osmanlılar sadece Kırım Savaşı sonrası İstanbul ve Balkanlardaki isyanlar, bozulan iktisadi dengeler, idaredeki sıkıntılar, hukuk ve eğitim alanlarındaki sıkıntılarla sarmalanmış Sultan Abdülaziz dönemine götürmekle kalmaz, “yeni” bir devrin ümitlerini, insanlarını ve ideallerini de ele alır. Alman şarkiyatçılığının İstanbullu büyük üstadı Mordtmann’ın hatıratını Christopher Neumann’ın sunuşuyla ve vefatını müteakip mektepten talebelerinin elvedasıyla sunuyoruz.
Alman şarkiyatçı ve diplomat Andreas David Mordtmann entelektüel mesaisinin önemli bir kısmını Şark’ın tarihi, arkeolojisi ve ahvaline dair incelemelere tahsis etmiştir. Anadolu’nun muhtelif yerlerine öncü seyahatler yapmıştır, bu gözlemleri çoğu ücra Anadolu bölgesi için bugün dahi tarihsel belge niteliği taşımaktadır. 1800’lü yılların ikinci yarısında İstanbul’da geçirdiği dönemde ticaret mahkemesi azalığı, Mekteb-i Mülkiye’de coğrafya ile antropoloji hocalığı gibi çeşitli vazifeler almış ve devletin ileri gelenleriyle yakın ilişkiler kurmuş, Tanzimat devrinin önde gelen fikir insanlarıyla dostluklar kurmuştur. Bu irtibatlar dolayısıyla Payitaht’ı ve Osmanlı’yı yakından gözlemlemiş, dönemin cemiyetlerinde çeşitli roller oynamış, neticede Osmanlı’nın siyasi, idari, askerî, sosyal ve ekonomik vaziyetine dair gözlemlerini içeren bu eser teşekkül etmiştir. İstanbul ve Yeni Osmanlılar sadece Kırım Savaşı sonrası İstanbul ve Balkanlardaki isyanlar, bozulan iktisadi dengeler, idaredeki sıkıntılar, hukuk ve eğitim alanlarındaki sıkıntılarla sarmalanmış Sultan Abdülaziz dönemine götürmekle kalmaz, “yeni” bir devrin ümitlerini, insanlarını ve ideallerini de ele alır. Alman şarkiyatçılığının İstanbullu büyük üstadı Mordtmann’ın hatıratını Christopher Neumann’ın sunuşuyla ve vefatını müteakip mektepten talebelerinin elvedasıyla sunuyoruz.