İstanbul’un Çoksesli Batı Müziği Tarihi; tek sesten çok sese sürekli arayan, medeniyeti var eden ve yaşatan toplumun, sanatçıların, müzisyenlerin ve yöneticilerin İstanbul’daki çabasına eğiliyor. Eserde, İstanbul’un ünlü kadın bestecileri Kassiani’nin, Ayşe Sultan’ın, Gazarosyan’ın sanatsal çalışmalarına yakından bakıyor; Donizetti Paşa’nın ve Callisto Guatelli’nin çoksesli müzik tarihindeki yerine tanıklık ediyoruz. Liszt’in maceralı İstanbul ziyareti, mehterden bandoya geçiş süreci ve Muzıka-i Hümâyun’un kuruluşunun yanı sıra Cemal Sahir, Cemal Reşit Rey ve Nazife Aral-Güran’ın çoksesli müzik tarihimizdeki yeri kitabın ele aldığı konulardan bazıları. Ayrıca Teutonia kulübünü, Pera’daki Naum Tiyatrosu’nu, Taksim Meydanı’ndaki opera binasını ve şehrin yakın tarihi boyunca kurulmuş orkestraları hikâyeleriyle de aktarıyor.
İstanbul’un renkli ayrıntılarla bezeli, iki yüz yıllık çoksesli müzik geçmişini yetkin kalemlerin araştırmaları ve yorumlarıyla farklı cephelerden aydınlatan eser, bu alanda çalışan araştırmacılara, İstanbul’da yaşayan ve şehirlerinin müzik alanında sahip olduğu birikimi merak eden sanatseverlere yeni ufuklar, yeni kapılar açıyor…
İstanbul’un Çoksesli Batı Müziği Tarihi, sizleri çok sesli, çok kültürlü İstanbul’un dünü ve bugününde notalarla dolu bir yolculuğa çıkarıyor…
İstanbul’un Çoksesli Batı Müziği Tarihi; tek sesten çok sese sürekli arayan, medeniyeti var eden ve yaşatan toplumun, sanatçıların, müzisyenlerin ve yöneticilerin İstanbul’daki çabasına eğiliyor. Eserde, İstanbul’un ünlü kadın bestecileri Kassiani’nin, Ayşe Sultan’ın, Gazarosyan’ın sanatsal çalışmalarına yakından bakıyor; Donizetti Paşa’nın ve Callisto Guatelli’nin çoksesli müzik tarihindeki yerine tanıklık ediyoruz. Liszt’in maceralı İstanbul ziyareti, mehterden bandoya geçiş süreci ve Muzıka-i Hümâyun’un kuruluşunun yanı sıra Cemal Sahir, Cemal Reşit Rey ve Nazife Aral-Güran’ın çoksesli müzik tarihimizdeki yeri kitabın ele aldığı konulardan bazıları. Ayrıca Teutonia kulübünü, Pera’daki Naum Tiyatrosu’nu, Taksim Meydanı’ndaki opera binasını ve şehrin yakın tarihi boyunca kurulmuş orkestraları hikâyeleriyle de aktarıyor.
İstanbul’un renkli ayrıntılarla bezeli, iki yüz yıllık çoksesli müzik geçmişini yetkin kalemlerin araştırmaları ve yorumlarıyla farklı cephelerden aydınlatan eser, bu alanda çalışan araştırmacılara, İstanbul’da yaşayan ve şehirlerinin müzik alanında sahip olduğu birikimi merak eden sanatseverlere yeni ufuklar, yeni kapılar açıyor…
İstanbul’un Çoksesli Batı Müziği Tarihi, sizleri çok sesli, çok kültürlü İstanbul’un dünü ve bugününde notalarla dolu bir yolculuğa çıkarıyor…