Sosyal sigortaların en temel özelliği; sigorta ilişkisini zorunlu olarak kurmasıdır. Yani kişi 5510 sayılı Kanun kapsamında zorunlu olarak sigortalı sayılmayı gerektiren bir işte çalışmaya başlamakla kendiliğinden sigortalı sayılmaktadır. Ancak, isteğe bağlı sigortalılık bu kuralın istisnasını teşkil eder. Çeşitli nedenlerle bazı kimseler zorunlu sigortalılık niteliğini hiç kazanamamış veya sonradan kaybetmiş olabilmektedir. Bu durumda; kanunda yer alan koşulları sağlayan kişilere isteğe bağlı sigorta ile uzun vadeli sigortalı sigorta kolları (yaşlılık, malullük ve ölüm sigortası) bakımından sigortalı olabilme imkânı tanınmaktadır. Bu sigorta tipi adeta zorunlu sigortayı tamamlayıcı bir görev üstlenmektedir.
Herkesin zorunlu sigorta kapsamına girmemekle beraber; yaşlılık, malullük, ölüm gibi risklerle karşı karşıya kalabileceği düşünüldüğünde bu sigorta tipinin gerekliliği daha rahat anlaşılabilecektir. Çetrefilli sosyal güvenlik mevzuatında özellikle bazı grupların isteğe bağlı sigorta tekniğine bırakılması sonucunu doğuran yasal değişiklikler yapılması da konunun önemini artırmıştır. Bu çalışma ile isteğe bağlı sigortalılık kavramı, koşulları, hüküm ve sonuçları temelde 5510 sayılı Kanun kapsamında incelenmekte olup, zaman içerisinde meydana gelen yasal değişiklikler, Sosyal Güvenlik Kurumu uygulaması, öğretideki görüşler ve yargı kararları okuyucuya sunulmaktadır.
Sosyal sigortaların en temel özelliği; sigorta ilişkisini zorunlu olarak kurmasıdır. Yani kişi 5510 sayılı Kanun kapsamında zorunlu olarak sigortalı sayılmayı gerektiren bir işte çalışmaya başlamakla kendiliğinden sigortalı sayılmaktadır. Ancak, isteğe bağlı sigortalılık bu kuralın istisnasını teşkil eder. Çeşitli nedenlerle bazı kimseler zorunlu sigortalılık niteliğini hiç kazanamamış veya sonradan kaybetmiş olabilmektedir. Bu durumda; kanunda yer alan koşulları sağlayan kişilere isteğe bağlı sigorta ile uzun vadeli sigortalı sigorta kolları (yaşlılık, malullük ve ölüm sigortası) bakımından sigortalı olabilme imkânı tanınmaktadır. Bu sigorta tipi adeta zorunlu sigortayı tamamlayıcı bir görev üstlenmektedir.
Herkesin zorunlu sigorta kapsamına girmemekle beraber; yaşlılık, malullük, ölüm gibi risklerle karşı karşıya kalabileceği düşünüldüğünde bu sigorta tipinin gerekliliği daha rahat anlaşılabilecektir. Çetrefilli sosyal güvenlik mevzuatında özellikle bazı grupların isteğe bağlı sigorta tekniğine bırakılması sonucunu doğuran yasal değişiklikler yapılması da konunun önemini artırmıştır. Bu çalışma ile isteğe bağlı sigortalılık kavramı, koşulları, hüküm ve sonuçları temelde 5510 sayılı Kanun kapsamında incelenmekte olup, zaman içerisinde meydana gelen yasal değişiklikler, Sosyal Güvenlik Kurumu uygulaması, öğretideki görüşler ve yargı kararları okuyucuya sunulmaktadır.