Elinizdeki bu çalışmanın temelini, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ortak Doktora Programı kapsamında hazırlanan “Ceza Muhakemesi Hukukunda İstinaf Kanun Yolunda Kovuşturma” (Kayseri, 2020) isimli doktora tezi oluşturmaktadır.
Bu çalışmada, hatalı ve eksik yargılama faaliyetlerinin sanıklar hakkında meydana getireceği muhtemel mağduriyetlerin önüne geçmek adına uygulanan ikinci derece yargılama usulü olarak ceza muhakemesi hukukunda istinaf kanun yolunda kovuşturma konusu ele alınmıştır. Yargılamayı yürüten ve sonucunda karar verecek olan hakimlerden sadır olan hükümlerin “beşeri” niteliği sebebiyle yargılamalarda usule ve esasa aykırılıklar söz konusu olabilmektedir. Sanıkların adil yargılanma hakkı çerçevesinde haklarında verilen hükümlerin doğruluğu ve kesinliği hususlarında emin olması, cezaların amacı ve ceza adaleti bakımından oldukça önemlidir. Çalışmamızda bölge adliye mahkemesinde yapılan duruşma bakımından “kovuşturma” kavramı istinaf kanun yolunun özellikleri dikkate alınarak yeniden ele alınmıştır. Bu kapsamda ceza muhakemesi hukukunda istinaf kanun yolunda kovuşturma ayrı bir evre olmamakla birlikte, ikinci derece yargılama bakımından kovuşturmanın özellik arzettiği durumları anlamak için istinaf kanun yolunda kovuşturmanın incelenmesinde fayda görülmüştür.
Elinizdeki bu çalışmanın temelini, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ortak Doktora Programı kapsamında hazırlanan “Ceza Muhakemesi Hukukunda İstinaf Kanun Yolunda Kovuşturma” (Kayseri, 2020) isimli doktora tezi oluşturmaktadır.
Bu çalışmada, hatalı ve eksik yargılama faaliyetlerinin sanıklar hakkında meydana getireceği muhtemel mağduriyetlerin önüne geçmek adına uygulanan ikinci derece yargılama usulü olarak ceza muhakemesi hukukunda istinaf kanun yolunda kovuşturma konusu ele alınmıştır. Yargılamayı yürüten ve sonucunda karar verecek olan hakimlerden sadır olan hükümlerin “beşeri” niteliği sebebiyle yargılamalarda usule ve esasa aykırılıklar söz konusu olabilmektedir. Sanıkların adil yargılanma hakkı çerçevesinde haklarında verilen hükümlerin doğruluğu ve kesinliği hususlarında emin olması, cezaların amacı ve ceza adaleti bakımından oldukça önemlidir. Çalışmamızda bölge adliye mahkemesinde yapılan duruşma bakımından “kovuşturma” kavramı istinaf kanun yolunun özellikleri dikkate alınarak yeniden ele alınmıştır. Bu kapsamda ceza muhakemesi hukukunda istinaf kanun yolunda kovuşturma ayrı bir evre olmamakla birlikte, ikinci derece yargılama bakımından kovuşturmanın özellik arzettiği durumları anlamak için istinaf kanun yolunda kovuşturmanın incelenmesinde fayda görülmüştür.