Dev uzay gemisi Beşiktaş’ın gökyüzünde hareketsiz durmaya başlayalı çok uzun süre olmuştu. Boğaz’ın mavi sularının üzerindeki uzay gemisinin denize vuran karartısı âdeta bir kara deliği andırıyordu. Gemi, Akaretler Yokuşu’nun üzerinde gökyüzünü kaplayan, karaya vurmuş kocaman bir balina gibiydi. Kıç tarafı Deniz Müzesi üzerinden Boğaz’ın yarısına kadar, burnu ise Akaretler’in tamamını kaplayacak şekilde uzanıyordu. Geldiği günden beri hareketsiz durmaktaydı. Mevsim ne olursa olsun, uzaydan gelen bu geminin altında kalan İstanbul’un en hareketli bölgesi geceyi yaşamaktaydı. Ne yağmur ne kar ne güneş, sadece karanlık… Ve geminin soğuk gölgesi altında bir yaşam hüküm sürmekteydi.
Dev uzay gemisi Beşiktaş’ın gökyüzünde hareketsiz durmaya başlayalı çok uzun süre olmuştu. Boğaz’ın mavi sularının üzerindeki uzay gemisinin denize vuran karartısı âdeta bir kara deliği andırıyordu. Gemi, Akaretler Yokuşu’nun üzerinde gökyüzünü kaplayan, karaya vurmuş kocaman bir balina gibiydi. Kıç tarafı Deniz Müzesi üzerinden Boğaz’ın yarısına kadar, burnu ise Akaretler’in tamamını kaplayacak şekilde uzanıyordu. Geldiği günden beri hareketsiz durmaktaydı. Mevsim ne olursa olsun, uzaydan gelen bu geminin altında kalan İstanbul’un en hareketli bölgesi geceyi yaşamaktaydı. Ne yağmur ne kar ne güneş, sadece karanlık… Ve geminin soğuk gölgesi altında bir yaşam hüküm sürmekteydi.