Alan Querry, kızı Vanessa doktorası için Amerika’ya gittiğinden beri onu ziyaret etmeye fırsat bulamamış, bunun yerine başarılı bir müteahhit olarak İngiltere’deki işlerini büyütmekle meşgul olmuştur. Londra’da hırslı bir müzik prodüktörü olan öteki kızı Helen ile Vanessa zamanla birbirinden uzaklaşmış, iki kardeş –ama özellikle de artık felsefe dersleri veren Vanessa– anne babalarının boşanmasını ve annelerinin ölümünü hiçbir zaman tam anlamıyla atlatamamıştır. Dönem dönem depresyonla boğuşan Vanessa’nın ciddi bir krizin eşiğinde olabileceğini öğrendiklerinde, Alan ile Helen erteledikleri ziyaretin zamanının geldiğini anlar.
New York’un dışındaki Saratoga Springs’de, karın hiç durmadan yağdığı bir haftalık ziyarette Querry ailesinin üyeleri bazı hayati sorularla kendi yordamlarınca yüzleşecektir: Yaşama uğraşı neden bazı insanlardan daha fazla çaba talep eder?
Mutluluk, aile içinde eşitsiz dağıtılmış bir lütuf mudur, yoksa insan mutlu olmayı öğrenebilir mi? Hayatı yaşamakla hayat üzerine düşünmek arasındaki denge nasıl kurulur?
Vanessa’nın en sevdiği felsefecilerden birinin dediği gibi “yegâne ciddi girişim yaşamak”sa eğer, iyi bir hayat ne şekilde yaşanmalıdır?
Günümüzün en önemli eleştirmenlerinden James Wood zarif ve duyarlı romanı İyi Bir Hayat’ı bu soruların etrafında örerken, bir Eski Dünya’lının gözünden yer yer komik, yer yer alışılmamış izlenimlerden oluşan bir Amerika portresi de sunuyor.
Alan Querry, kızı Vanessa doktorası için Amerika’ya gittiğinden beri onu ziyaret etmeye fırsat bulamamış, bunun yerine başarılı bir müteahhit olarak İngiltere’deki işlerini büyütmekle meşgul olmuştur. Londra’da hırslı bir müzik prodüktörü olan öteki kızı Helen ile Vanessa zamanla birbirinden uzaklaşmış, iki kardeş –ama özellikle de artık felsefe dersleri veren Vanessa– anne babalarının boşanmasını ve annelerinin ölümünü hiçbir zaman tam anlamıyla atlatamamıştır. Dönem dönem depresyonla boğuşan Vanessa’nın ciddi bir krizin eşiğinde olabileceğini öğrendiklerinde, Alan ile Helen erteledikleri ziyaretin zamanının geldiğini anlar.
New York’un dışındaki Saratoga Springs’de, karın hiç durmadan yağdığı bir haftalık ziyarette Querry ailesinin üyeleri bazı hayati sorularla kendi yordamlarınca yüzleşecektir: Yaşama uğraşı neden bazı insanlardan daha fazla çaba talep eder?
Mutluluk, aile içinde eşitsiz dağıtılmış bir lütuf mudur, yoksa insan mutlu olmayı öğrenebilir mi? Hayatı yaşamakla hayat üzerine düşünmek arasındaki denge nasıl kurulur?
Vanessa’nın en sevdiği felsefecilerden birinin dediği gibi “yegâne ciddi girişim yaşamak”sa eğer, iyi bir hayat ne şekilde yaşanmalıdır?
Günümüzün en önemli eleştirmenlerinden James Wood zarif ve duyarlı romanı İyi Bir Hayat’ı bu soruların etrafında örerken, bir Eski Dünya’lının gözünden yer yer komik, yer yer alışılmamış izlenimlerden oluşan bir Amerika portresi de sunuyor.