Tarihsel süreçte toplumsal ilerlemelerin hepsi, sorgulayıcı ve çözüm arayıcı insanların ekonomik, sosyal, politik ve ideolojik çatışmaların arasında alternatiflere şekil vermesiyle, dolayısıyla da ütopyacı dürtülerle mümkün olmuştur. O yüzden ütopyalar aslında siyasal, sosyal ya da ekonomik analiz ve öngörülerde dillere pelesenk olmuş meşhur "büyük resim in fırçalarıdır. Ütopyalardaki olumsuzlukları eleştirip sorgulamak, yeni alternatifler sunmak ve daha güzelini kurgulamak için ütopyalara uğramak güzel ve gereklidir. Bu kitapta insanlık tarihindeki bazı önemli ütopya duraklarına uğranılıyor ve küçük bir ütopya denemesi olan A.D.A.M.’ın ilk aşaması anlatılıyor.
Varlığının ve türünün devamının en temel özelliklerinden olan sosyal bir canlı olması ve organizasyon yeteneği insanı -diğer özellikleriyle beraber- tehdit haline getirebilmişken, yine bu temel özellikleri üzerinden maniple edilerek insanoğlu, dünya ve ekosistemi için bir "kurtarıcı" rolü üstlenebilir mi? Ya da tam tersi şekilde maniple edilerek farklı bir dünya ve ekosisteminin mimarı olabilir mi? Her şeyin hızla gelişip dönüştüğü yaşadığımız süreçte tanık olduğumuz küresel hakimiyet mücadelesinde "mutlak bir iktidar ve meşruiyete giden yol ve yöntemler nelerdir?" Bu mücadelede Ulus Devletler egemenliklerini sürdürebilmek için neler yapabilir? İnsanlığın acil cevap bulup bir yol haritası belirlemesi gereken sorular nelerdir? Geleceği dizayn edebilecek teknolojik gelişmeler, önermeler ve kavramlar nelerdir? gibi soruların tartışıldığı bu kitap, insan vicdanını yaralayan somut gerçeklerle bağlantıyı koparmadan, "objektif olmak" kavramının yetersizliğini vurgulayarak, küresel hakimiyet mücadelesini üçüncü göz yerine "dördüncü göz" ile değerlendirmeye odaklanıyor.
İnsan ve dünya hakkında birçok konuyu ve soruyu ele alan bu kitap, zamanın ruhunu doğru okuyabilmek ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabilmek için daha analitik ve bilinçli bir yaklaşım gerektiren yaşadığımız bu çağda, okuyucularını düşündürmeyi ve ilham veren yeni kapılar açabilmeyi amaçlıyor. İnsanlığın önündeki yolun, yine insanoğlunun "iyi-kötü-çirkin" tercihleriyle belirleneceğini vurgulayan kitap, "iyi-kötü-çirkin" güçleri tercihleriyle besleyip / aç bırakarak kendi türü ve dünyanın geleceğine ilişkin yol haritasını -dün olduğu gibi bugünde- yine insanoğlunun belirleyeceğinden bahsediyor …
Tarihsel süreçte toplumsal ilerlemelerin hepsi, sorgulayıcı ve çözüm arayıcı insanların ekonomik, sosyal, politik ve ideolojik çatışmaların arasında alternatiflere şekil vermesiyle, dolayısıyla da ütopyacı dürtülerle mümkün olmuştur. O yüzden ütopyalar aslında siyasal, sosyal ya da ekonomik analiz ve öngörülerde dillere pelesenk olmuş meşhur "büyük resim in fırçalarıdır. Ütopyalardaki olumsuzlukları eleştirip sorgulamak, yeni alternatifler sunmak ve daha güzelini kurgulamak için ütopyalara uğramak güzel ve gereklidir. Bu kitapta insanlık tarihindeki bazı önemli ütopya duraklarına uğranılıyor ve küçük bir ütopya denemesi olan A.D.A.M.’ın ilk aşaması anlatılıyor.
Varlığının ve türünün devamının en temel özelliklerinden olan sosyal bir canlı olması ve organizasyon yeteneği insanı -diğer özellikleriyle beraber- tehdit haline getirebilmişken, yine bu temel özellikleri üzerinden maniple edilerek insanoğlu, dünya ve ekosistemi için bir "kurtarıcı" rolü üstlenebilir mi? Ya da tam tersi şekilde maniple edilerek farklı bir dünya ve ekosisteminin mimarı olabilir mi? Her şeyin hızla gelişip dönüştüğü yaşadığımız süreçte tanık olduğumuz küresel hakimiyet mücadelesinde "mutlak bir iktidar ve meşruiyete giden yol ve yöntemler nelerdir?" Bu mücadelede Ulus Devletler egemenliklerini sürdürebilmek için neler yapabilir? İnsanlığın acil cevap bulup bir yol haritası belirlemesi gereken sorular nelerdir? Geleceği dizayn edebilecek teknolojik gelişmeler, önermeler ve kavramlar nelerdir? gibi soruların tartışıldığı bu kitap, insan vicdanını yaralayan somut gerçeklerle bağlantıyı koparmadan, "objektif olmak" kavramının yetersizliğini vurgulayarak, küresel hakimiyet mücadelesini üçüncü göz yerine "dördüncü göz" ile değerlendirmeye odaklanıyor.
İnsan ve dünya hakkında birçok konuyu ve soruyu ele alan bu kitap, zamanın ruhunu doğru okuyabilmek ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabilmek için daha analitik ve bilinçli bir yaklaşım gerektiren yaşadığımız bu çağda, okuyucularını düşündürmeyi ve ilham veren yeni kapılar açabilmeyi amaçlıyor. İnsanlığın önündeki yolun, yine insanoğlunun "iyi-kötü-çirkin" tercihleriyle belirleneceğini vurgulayan kitap, "iyi-kötü-çirkin" güçleri tercihleriyle besleyip / aç bırakarak kendi türü ve dünyanın geleceğine ilişkin yol haritasını -dün olduğu gibi bugünde- yine insanoğlunun belirleyeceğinden bahsediyor …