Yaşamlarımızın bir penceresinden değişen iklim şartları, bozulan biyoçeşitlilik, ekosistemlerdeki kayıplar ve bunlarla mücadele için gösterilen çabaları görürken diğer penceresinden teknolojinin ve yapay zekânın yükselişini, daha fazla tükettirmek için uygulanan stratejileri ve tüm gerçeği bilmezden gelerek çılgınca tüketmeye devam eden insanı izliyoruz. Dolayısıyla birçok şeyde olduğu gibi sürdürülebilirlik konusunda da tek bir gerçeklik olmayabileceği farkındalığını yaşıyoruz. Bu farkındalık bizleri, postmodern olarak tanımlanan toplumların, işletmelerin, sektör ve birimlerin çevresel farkındalığa sahip olmakla birlikte sürdürülebilir olmayan faaliyetlerine de devam edebileceği gerçeği ile yüzleştiriyor. Aynı sistem içinde bir yandan geri dönüşüm faaliyeti yürürken diğer yandan doğaya karbon saldığını bilindiğini hâlde motorlu araç kullanımı devam ediyor. Çünkü hayat tüm bu karşıt yönleriyle bir bütün olarak yaşanıyor. Zıtlıkların birlikteliği kuramı olarak ele alınan bu durum, sürdürülebilirliğin de insan kararları kadar karmaşık ve vazgeçilemez bir sistem olduğunu ortaya koyuyor. Karmaşıklığın içinde yolumuzu görmek ise iyi ve kötü yanlarımızı aynı anda kabullenerek iyinin yükselmesi için gayret göstermeye kalıyor.
Yaşamlarımızın bir penceresinden değişen iklim şartları, bozulan biyoçeşitlilik, ekosistemlerdeki kayıplar ve bunlarla mücadele için gösterilen çabaları görürken diğer penceresinden teknolojinin ve yapay zekânın yükselişini, daha fazla tükettirmek için uygulanan stratejileri ve tüm gerçeği bilmezden gelerek çılgınca tüketmeye devam eden insanı izliyoruz. Dolayısıyla birçok şeyde olduğu gibi sürdürülebilirlik konusunda da tek bir gerçeklik olmayabileceği farkındalığını yaşıyoruz. Bu farkındalık bizleri, postmodern olarak tanımlanan toplumların, işletmelerin, sektör ve birimlerin çevresel farkındalığa sahip olmakla birlikte sürdürülebilir olmayan faaliyetlerine de devam edebileceği gerçeği ile yüzleştiriyor. Aynı sistem içinde bir yandan geri dönüşüm faaliyeti yürürken diğer yandan doğaya karbon saldığını bilindiğini hâlde motorlu araç kullanımı devam ediyor. Çünkü hayat tüm bu karşıt yönleriyle bir bütün olarak yaşanıyor. Zıtlıkların birlikteliği kuramı olarak ele alınan bu durum, sürdürülebilirliğin de insan kararları kadar karmaşık ve vazgeçilemez bir sistem olduğunu ortaya koyuyor. Karmaşıklığın içinde yolumuzu görmek ise iyi ve kötü yanlarımızı aynı anda kabullenerek iyinin yükselmesi için gayret göstermeye kalıyor.