Tarihte Selanik, Balkan Savaşları ile özdeşleşirken İzmir de mütareke yıllarında Türk milletinin karşı karşıya kaldığı haksızlıkların ve yaşadığı acıların simgesi haline gelmiştir.
İzmir, nüfus ve ekonomik açıdan İstanbul'dan sonra Anadolu'nun ikinci büyük şehri konumundaydı. Yunanistan ve İtalya'nın ele geçirmek istediği yerlerin başında geliyordu. Mütareke başlangıcından itibaren Yunan Hükümeti Büyük Yunanistan'ı meydana getirmek üzere işgal planları çizerken Türk-Rum ilişkilerini kökünden değiştirecekti. İngiliz ve Fransız temsilcileri ise Türk ordusu ile Türk halkını teşkilatsız ve savunmasız bırakmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Dolayısıyla İzmir başta olmak üzere Batı Anadolu'nun tamamı fevkalade hassas bir durumdaydı.
Anadolu coğrafyası İtilaf devletlerinin siyasi ve askeri ihtiraslarına kurban edilirken İzmir, Yunan işgalinden ötürü büyük bedeller ödedi. Merkezi hükümetin yanı sıra yerel mülki ve askeri makamların yanlış kararları sonucu Türk ordusu ve Türk halkı tarihte eşi benzeri görülmemiş muamelelere maruz kaldı. Öyle ki, Türk kolordusu vatan topraklarında kendini savunamaz hale sokularak Mudanya'ya sürgün edildi. Masum ve savunmasız binlerce insan Yunan ordusu ve Rum çeteleri tarafından katledilirken, on binlercesi iç bölgelere sığınmak zorunda kaldı. Bütün acı ve sıkıntıya rağmen İzmir, galiplerin yok etmeye çalıştığı bir milletin yeniden dirilişinin ve Türk vatanının bütünlüğünün timsali olmuştur.
Tarihte Selanik, Balkan Savaşları ile özdeşleşirken İzmir de mütareke yıllarında Türk milletinin karşı karşıya kaldığı haksızlıkların ve yaşadığı acıların simgesi haline gelmiştir.
İzmir, nüfus ve ekonomik açıdan İstanbul'dan sonra Anadolu'nun ikinci büyük şehri konumundaydı. Yunanistan ve İtalya'nın ele geçirmek istediği yerlerin başında geliyordu. Mütareke başlangıcından itibaren Yunan Hükümeti Büyük Yunanistan'ı meydana getirmek üzere işgal planları çizerken Türk-Rum ilişkilerini kökünden değiştirecekti. İngiliz ve Fransız temsilcileri ise Türk ordusu ile Türk halkını teşkilatsız ve savunmasız bırakmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Dolayısıyla İzmir başta olmak üzere Batı Anadolu'nun tamamı fevkalade hassas bir durumdaydı.
Anadolu coğrafyası İtilaf devletlerinin siyasi ve askeri ihtiraslarına kurban edilirken İzmir, Yunan işgalinden ötürü büyük bedeller ödedi. Merkezi hükümetin yanı sıra yerel mülki ve askeri makamların yanlış kararları sonucu Türk ordusu ve Türk halkı tarihte eşi benzeri görülmemiş muamelelere maruz kaldı. Öyle ki, Türk kolordusu vatan topraklarında kendini savunamaz hale sokularak Mudanya'ya sürgün edildi. Masum ve savunmasız binlerce insan Yunan ordusu ve Rum çeteleri tarafından katledilirken, on binlercesi iç bölgelere sığınmak zorunda kaldı. Bütün acı ve sıkıntıya rağmen İzmir, galiplerin yok etmeye çalıştığı bir milletin yeniden dirilişinin ve Türk vatanının bütünlüğünün timsali olmuştur.