Zamanımızın Bir Yazarı’nda Joshua Sperling, 2. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın kültür alanında tartışmasız en önde gelen figürlerinden biri olan John Berger’ı konu ediyor: Roman ve denemelerinin yanı sıra tiyatro oyunları, foto-metinleri, televizyon programlarıyla Berger’ın bir hikâyeci ve bir düşünür olarak benzersiz bir yere sahip olduğuna hiç şüphe yok. Henüz yirmi altı yaşındayken “Siyaseti sanata sokmak şöyle dursun, asıl sanat beni siyasete sürükledi,” diyen Berger ölene dek devrimci tavrından vazgeçmedi, işçilerin, göçmenlerin, ezilenlerin haklarını savundu. Joshua Sperling, yayımlanmamış röportajlardan, elyazmalarından, British Library’de yeni erişime açılmış John Berger Arşivi’nde bulunan belgelerden yararlanarak okuyucuyu kışkırtıcı düşünceleri, çelişkileriyle bu çok yönlü insanın dünyasına davet ediyor.
Zamanımızın Bir Yazarı’nda Joshua Sperling, 2. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın kültür alanında tartışmasız en önde gelen figürlerinden biri olan John Berger’ı konu ediyor: Roman ve denemelerinin yanı sıra tiyatro oyunları, foto-metinleri, televizyon programlarıyla Berger’ın bir hikâyeci ve bir düşünür olarak benzersiz bir yere sahip olduğuna hiç şüphe yok. Henüz yirmi altı yaşındayken “Siyaseti sanata sokmak şöyle dursun, asıl sanat beni siyasete sürükledi,” diyen Berger ölene dek devrimci tavrından vazgeçmedi, işçilerin, göçmenlerin, ezilenlerin haklarını savundu. Joshua Sperling, yayımlanmamış röportajlardan, elyazmalarından, British Library’de yeni erişime açılmış John Berger Arşivi’nde bulunan belgelerden yararlanarak okuyucuyu kışkırtıcı düşünceleri, çelişkileriyle bu çok yönlü insanın dünyasına davet ediyor.