John Stuart Mill, ampirist bir filozof olup metafiziği kabul etmez, tümdengelimsel mantığın yeni bir bilgi veremeyeceğini ileri sürer. O, metafizikten arındırılmış, gözlem ve deneye dayalı bir mantık oluşturulabileceğini düşünür. Bu düşünceyle, mantık alanındaki en önemli çalışması A System of Logic Ratiocinative and Inductive isimli eserini kaleme alır ve 1843 yılında yayımlar. Mill, kitabını, mantık ve matematik de dahil bütün bilgilerin tecrübeden elde edilebileceğini açıklamak amacıyla yazar. Eserinde mantığın bütün konularını tecrübi bir bakış açısıyla inceler. Aristoteles’in kıyas anlayışını eleştirir ve yerine tümevarımı koyar. Tam tümevarımı kabul etmez, yalnızca eksik tümevarımın yeni bilgi verebileceğini belirtir. Tümevarım metotları düzenleyerek, onların keşif yapma ve kanıtlama aleti olduklarını iddia eder.
John Stuart Mill, ampirist bir filozof olup metafiziği kabul etmez, tümdengelimsel mantığın yeni bir bilgi veremeyeceğini ileri sürer. O, metafizikten arındırılmış, gözlem ve deneye dayalı bir mantık oluşturulabileceğini düşünür. Bu düşünceyle, mantık alanındaki en önemli çalışması A System of Logic Ratiocinative and Inductive isimli eserini kaleme alır ve 1843 yılında yayımlar. Mill, kitabını, mantık ve matematik de dahil bütün bilgilerin tecrübeden elde edilebileceğini açıklamak amacıyla yazar. Eserinde mantığın bütün konularını tecrübi bir bakış açısıyla inceler. Aristoteles’in kıyas anlayışını eleştirir ve yerine tümevarımı koyar. Tam tümevarımı kabul etmez, yalnızca eksik tümevarımın yeni bilgi verebileceğini belirtir. Tümevarım metotları düzenleyerek, onların keşif yapma ve kanıtlama aleti olduklarını iddia eder.