Stefan Zweig, bu ünlü biyografik yapıtında, Fransız Devrimi'nin en kanlı günlerinde “Lyon Kasabı” adıyla tarihe geçen siyaset adamı Joseph Fouche'nin öyküsünü anlatır. Fouche, Devrim'den Terör Dönemi'ne ve monarşiye, tek başına siyasetin yönünü belirleyen her devrin adamı. Balzac'ın deyişiyle, “psikolojik açıdan çağının en ilginç karakteri.” Zweig'ın usta kalemiyle çizdiği bu portrenin örneklerine günümüzde de sık sık rastlamak mümkün. Böylece eser, güncelliğinden hiçbir şey yitirmiyor.
Fouche, aklını ve iradesini kontrol edebilen, Makyavelist, gözükara, her türlü etik ilkeden yoksun, değişen ideolojilere aynı hızla uyum gösteren, iktidar zevkini maskeleyebilen bir politikacı tipidir. Zweig, Fouche'nin şahsında sadece bir politikacıyı değil, çıkar ve amaçlarını her şeyin üstünde tutan, bu uğurda önündeki her şeyi ve herkesi ezip geçen, kendini, sadeve kendini düşünen insanı anlatmaktadır aslında.
- Gülperi Sert
Stefan Zweig, bu ünlü biyografik yapıtında, Fransız Devrimi'nin en kanlı günlerinde “Lyon Kasabı” adıyla tarihe geçen siyaset adamı Joseph Fouche'nin öyküsünü anlatır. Fouche, Devrim'den Terör Dönemi'ne ve monarşiye, tek başına siyasetin yönünü belirleyen her devrin adamı. Balzac'ın deyişiyle, “psikolojik açıdan çağının en ilginç karakteri.” Zweig'ın usta kalemiyle çizdiği bu portrenin örneklerine günümüzde de sık sık rastlamak mümkün. Böylece eser, güncelliğinden hiçbir şey yitirmiyor.
Fouche, aklını ve iradesini kontrol edebilen, Makyavelist, gözükara, her türlü etik ilkeden yoksun, değişen ideolojilere aynı hızla uyum gösteren, iktidar zevkini maskeleyebilen bir politikacı tipidir. Zweig, Fouche'nin şahsında sadece bir politikacıyı değil, çıkar ve amaçlarını her şeyin üstünde tutan, bu uğurda önündeki her şeyi ve herkesi ezip geçen, kendini, sadeve kendini düşünen insanı anlatmaktadır aslında.
- Gülperi Sert