Bence Dedektif Fix figürü, monotonlaşma ihtimali olan bir hikâyeye kaç-kovala dinamizmi getirmesi için düşünülmüştü. Monotonlaşması kaçınılmazdı çünkü hikâyenin kahramanı Bay Fogg oturduğu yerden kalkmayan, kimse ile ilişki kurmayan kapalı devre bir şahsiyetti. İngiliz emperyalizminin ulaşım alt yapısı ve Jül Vern Seyahat Acentesi’nin hizmetleri olmasaydı, Bay Fogg’dan ne köy ne de kasaba olurdu. Yine de, Bay Verne’in yandan ittirmeli hırsız-polis formülü beni sarmasa da eserin bütünlüğüne ve yazarın emeğine saygımdan ötürü, akışı
bozmamak mecburiyetindeyim.” İlhami Algör, Jül Vern Seyahat Acentesi'nde bir yolcunun yolculuğunun peşine düşüyor. Jules Verne'in Seksen Günde Devriâlem'inin kahramanı Phileas Fogg dünyanın etrafını dönmeye çabalarken, onunla birlikte kıtaları, şehirleri adımlıyor. Bir yandan döneme hâkim olan sömürgecilik meselesi üzerinden Verne anlatısına eleştirel bir gözle bakıyor, bir yandan da 19. yüzyıl dünyasını anlamaya; yüzyılın insanı, toplumu ve meseleleri üzerine düşünmeye fırsat yaratıyor. Victoria dönemi edebiyat metinlerine, filmlere, mekânlara, hatta duygulara uzanarak bu yolculuğa eşlik etmek isteyen okurlarına gördüklerinden daha fazlasını görebilecekleri konusunda cesaret veriyor.
Bence Dedektif Fix figürü, monotonlaşma ihtimali olan bir hikâyeye kaç-kovala dinamizmi getirmesi için düşünülmüştü. Monotonlaşması kaçınılmazdı çünkü hikâyenin kahramanı Bay Fogg oturduğu yerden kalkmayan, kimse ile ilişki kurmayan kapalı devre bir şahsiyetti. İngiliz emperyalizminin ulaşım alt yapısı ve Jül Vern Seyahat Acentesi’nin hizmetleri olmasaydı, Bay Fogg’dan ne köy ne de kasaba olurdu. Yine de, Bay Verne’in yandan ittirmeli hırsız-polis formülü beni sarmasa da eserin bütünlüğüne ve yazarın emeğine saygımdan ötürü, akışı
bozmamak mecburiyetindeyim.” İlhami Algör, Jül Vern Seyahat Acentesi'nde bir yolcunun yolculuğunun peşine düşüyor. Jules Verne'in Seksen Günde Devriâlem'inin kahramanı Phileas Fogg dünyanın etrafını dönmeye çabalarken, onunla birlikte kıtaları, şehirleri adımlıyor. Bir yandan döneme hâkim olan sömürgecilik meselesi üzerinden Verne anlatısına eleştirel bir gözle bakıyor, bir yandan da 19. yüzyıl dünyasını anlamaya; yüzyılın insanı, toplumu ve meseleleri üzerine düşünmeye fırsat yaratıyor. Victoria dönemi edebiyat metinlerine, filmlere, mekânlara, hatta duygulara uzanarak bu yolculuğa eşlik etmek isteyen okurlarına gördüklerinden daha fazlasını görebilecekleri konusunda cesaret veriyor.