“Okuyacağınız hikâyeyi size ben anlatacağım. Birçoğunuzla defalarca tanıştım. Bazılarınızı çok çabuk unuttum. Vakti geldiğinde beni uğurlayanınız da oldu, bırakmamakta ısrar edeniniz de. Ben kim miyim? Hepinizin en kısa uykusuyum. Ben suçluluk duygusuyum!”
Jale Demirdöğen, yeni romanı Kabul'de insanlığın en büyük ortak duygularından biri olan suçluluk duygusunun hayatları nasıl değiştirdiğini, suçluluk hissedenlerle hissetmeyenlerin nelere sebep olabildiklerini anlatıyor.
“Zaman, insan hayatı için tam bir fiyaskodur,” diyen yazar şaşırtıcı biçimde zaman algısını da paramparça ediyor.
“Okuyacağınız hikâyeyi size ben anlatacağım. Birçoğunuzla defalarca tanıştım. Bazılarınızı çok çabuk unuttum. Vakti geldiğinde beni uğurlayanınız da oldu, bırakmamakta ısrar edeniniz de. Ben kim miyim? Hepinizin en kısa uykusuyum. Ben suçluluk duygusuyum!”
Jale Demirdöğen, yeni romanı Kabul'de insanlığın en büyük ortak duygularından biri olan suçluluk duygusunun hayatları nasıl değiştirdiğini, suçluluk hissedenlerle hissetmeyenlerin nelere sebep olabildiklerini anlatıyor.
“Zaman, insan hayatı için tam bir fiyaskodur,” diyen yazar şaşırtıcı biçimde zaman algısını da paramparça ediyor.