Klâsik şiirimizdeki farklı türlerden biri olan sergüzeşt-nâmeler; şairin, başından geçen hatıraları, yaşadığı yahut gözlemlediği, gerçek veya kurguladığı hayalî olayları, I. tekil şahıs (ben) diliyle anlattığı, ekseriyeti mesnevi nazım şekli olmak üzere mensur-manzum karışık da yazılabilen eserlerin geneline verilen addır. Elinizdeki bu kitap ile Türk edebiyatındaki sergüzeşt-nâme türüne ait, literatüre girmemiş 16. asırdan yeni bir eser, gün yüzüne çıkmıştır.
Eserin müellifi Kâdî Alî, kim olduğu hakkında sadece tahminler yürüttüğümüz edebî yönü güçlü bir şairdir. 1552-1555 yılları arasında, katıldığı savaşları, Kanunî devri ve Macar topraklarında müşahede ettiklerini, mesnevi nazım şekliyle kaleme alan şairin bu sergüzeşt-nâmesinin ilginç bir özelliği daha vardır. Ömer Seyfettin’in, konusunu Peçevî Tarihi’nden aldığı bilinen “Başını Vermeyen Şehit” hikâyesinin asıl kaynağı Kâdî Alî’nin bu sergüzeşt-nâmesinde kayıtlıdır. Peçevî İbrahim, bu eseri görmüş ve meşhur tarih kitabına, “kesik baş” menâkıbının anlatıldığı bölümü almıştır. Evliya Çelebi de Seyahat-nâme’sinde bu kerâmetten söz etmektedir. Mezkûr eser, kütüphaneye “gazâvât”, “manzum hikâye” şeklinde kaydedildiği için araştırmacıların gözünden kaçmış ve bugüne kadar fark edilememişti.
Bu kitapta, sergüzeşt-nâmeler hakkında bir değerlendirmenin ardından Kâdî Alî’nin kim olduğu tespit edilmeye çalışılmış ve sergüzeşt-nâmenin detaylı şekil ve muhteva tahlili yapılmıştır. Metnin transkripsiyonlu aktarımı ve tıpkıbasımı okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
Klâsik şiirimizdeki farklı türlerden biri olan sergüzeşt-nâmeler; şairin, başından geçen hatıraları, yaşadığı yahut gözlemlediği, gerçek veya kurguladığı hayalî olayları, I. tekil şahıs (ben) diliyle anlattığı, ekseriyeti mesnevi nazım şekli olmak üzere mensur-manzum karışık da yazılabilen eserlerin geneline verilen addır. Elinizdeki bu kitap ile Türk edebiyatındaki sergüzeşt-nâme türüne ait, literatüre girmemiş 16. asırdan yeni bir eser, gün yüzüne çıkmıştır.
Eserin müellifi Kâdî Alî, kim olduğu hakkında sadece tahminler yürüttüğümüz edebî yönü güçlü bir şairdir. 1552-1555 yılları arasında, katıldığı savaşları, Kanunî devri ve Macar topraklarında müşahede ettiklerini, mesnevi nazım şekliyle kaleme alan şairin bu sergüzeşt-nâmesinin ilginç bir özelliği daha vardır. Ömer Seyfettin’in, konusunu Peçevî Tarihi’nden aldığı bilinen “Başını Vermeyen Şehit” hikâyesinin asıl kaynağı Kâdî Alî’nin bu sergüzeşt-nâmesinde kayıtlıdır. Peçevî İbrahim, bu eseri görmüş ve meşhur tarih kitabına, “kesik baş” menâkıbının anlatıldığı bölümü almıştır. Evliya Çelebi de Seyahat-nâme’sinde bu kerâmetten söz etmektedir. Mezkûr eser, kütüphaneye “gazâvât”, “manzum hikâye” şeklinde kaydedildiği için araştırmacıların gözünden kaçmış ve bugüne kadar fark edilememişti.
Bu kitapta, sergüzeşt-nâmeler hakkında bir değerlendirmenin ardından Kâdî Alî’nin kim olduğu tespit edilmeye çalışılmış ve sergüzeşt-nâmenin detaylı şekil ve muhteva tahlili yapılmıştır. Metnin transkripsiyonlu aktarımı ve tıpkıbasımı okuyucuların istifadesine sunulmuştur.