Birey mi öncelikli olmalı, toplum mu? Siyaset felsefesinin kadim tartışma konularından biri olan bu meseleyi bugün neden ele almak gerekiyor? Bir yandan liberalizm insanlığın ulaşacağı nihai bir sistem modeli olarak değerlendirilmekte diğer yandan da ona yönelik komünite eksenli güçlü itirazlar yapılmaktadır. İtirazların önemli bir kısmı komüniteryen diye nitelenen düşünürler tarafından ifade edilmektedir. Michael Sandel de bu alanda önemli bir isimdir. Bu kitabın gayesi Michael Sandel'in liberalizme yönelik eleştirilerinden yola çıkarak birey-toplum meselesini günümüzdeki boyutlarıyla kritik etmektir. Amerika Birleşik Devletleri'nin bir laboratuar gibi değerlendirildiği bu tartışma Türkiye siyasi sosyal hayatı için de önemlidir. Çünkü birey hakları, hukukun üstünlüğü, milli çıkarlar, din-devlet ilişkisi, devletin nötrlüğü, piyasa-ahlak ilişkisi, değer boşluğu gibi konular Türkiye'de de sıklıkla gündeme gelmektedir. Bunun yanında Sandel'in tartıştığı kürtaj, okullarda din eğitimi, dini-etnik aidiyet, anadilde eğitim, tarihsel özür, grup hakları, nefret söylemi, zorunlu eğitim (amish örneği), kamusal-kamusal olmayan kimlik, kamusal alanda dini kıyafet ve sembollerin kullanımı, taşıyıcı annelik gibi konular da insanlığın ortak sorunları çerçevesinde bu kitabın değerlendirme alanı içindedir.
Birey mi öncelikli olmalı, toplum mu? Siyaset felsefesinin kadim tartışma konularından biri olan bu meseleyi bugün neden ele almak gerekiyor? Bir yandan liberalizm insanlığın ulaşacağı nihai bir sistem modeli olarak değerlendirilmekte diğer yandan da ona yönelik komünite eksenli güçlü itirazlar yapılmaktadır. İtirazların önemli bir kısmı komüniteryen diye nitelenen düşünürler tarafından ifade edilmektedir. Michael Sandel de bu alanda önemli bir isimdir. Bu kitabın gayesi Michael Sandel'in liberalizme yönelik eleştirilerinden yola çıkarak birey-toplum meselesini günümüzdeki boyutlarıyla kritik etmektir. Amerika Birleşik Devletleri'nin bir laboratuar gibi değerlendirildiği bu tartışma Türkiye siyasi sosyal hayatı için de önemlidir. Çünkü birey hakları, hukukun üstünlüğü, milli çıkarlar, din-devlet ilişkisi, devletin nötrlüğü, piyasa-ahlak ilişkisi, değer boşluğu gibi konular Türkiye'de de sıklıkla gündeme gelmektedir. Bunun yanında Sandel'in tartıştığı kürtaj, okullarda din eğitimi, dini-etnik aidiyet, anadilde eğitim, tarihsel özür, grup hakları, nefret söylemi, zorunlu eğitim (amish örneği), kamusal-kamusal olmayan kimlik, kamusal alanda dini kıyafet ve sembollerin kullanımı, taşıyıcı annelik gibi konular da insanlığın ortak sorunları çerçevesinde bu kitabın değerlendirme alanı içindedir.