Günümüzde iş hayatındaki sanayii ağırlığı, yerini bilgi ve hizmet sektörüne bırakarak erkeklerden oluşan çalışan insan tipine kadınları da dâhil etmiştir. Örneğin, TÜİK (2005-Agustos) verilerine göre, 15 yas üstü istihdam edilenlerin oranı, erkeklerde %59, kadınlarda %17; 2022 yılında ise, bu oran sırasıyla %66 ve %31’dir. Bu veriler, kadın çalışanların emek piyasasında giderek önemli bir yere sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Bununla birlikte, kadınların işgücü piyasalarına girmesi ve mevcut piyasaların görünümünü değiştirmeye başlaması, geleneksel ailevi rollerinin kim tarafından yerine getirileceği ve ev ile iş yaşamındaki sorumluluklar arasında bir çatışma yaşanmadan nasıl denge kurulacağı sorununu yaratmaktadır. Böyle bir sorunun kadın çalışanının ailesi, eşi, arkadaşları ve iş çevresi tarafından verilen sosyal destek ile çözülebileceği yapılan araştırmalarda görülmektedir. Bu araştırmalarda, kadınların çalışma hayatına giderek daha fazla katılması ile birlikte geleneksel rollerin değiştiği bu durumun da aile yapısını etkilediği ifade edilmektedir. Bu etkiler, sosyal desteğin önemini gündeme getirmekte, iş ve aile yaşam çatışması aracılığı ile iş doyumu ve yaşam doyumu üzerindeki etkisini bir araştırma konusu yapmaktadır. Bu çerçevede, kadın çalışanların algıladıkları sosyal desteğin, iş ve yaşam doyumları üzerinde iş ve aile yaşam çatışmasının düzenleyici rolünün incelenmesi literatüre katkı sunmaktadır. Bu araştırmada kullanılan değişkenlerin birlikte olduğu hâlihazırda bir başka çalışma olmadığı için elde edilen bulguların kadın istihdam eden firmalar ve kurumlar ile politika yapıcılara rehberlik edebileceği düşünülmektedir.
Günümüzde iş hayatındaki sanayii ağırlığı, yerini bilgi ve hizmet sektörüne bırakarak erkeklerden oluşan çalışan insan tipine kadınları da dâhil etmiştir. Örneğin, TÜİK (2005-Agustos) verilerine göre, 15 yas üstü istihdam edilenlerin oranı, erkeklerde %59, kadınlarda %17; 2022 yılında ise, bu oran sırasıyla %66 ve %31’dir. Bu veriler, kadın çalışanların emek piyasasında giderek önemli bir yere sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Bununla birlikte, kadınların işgücü piyasalarına girmesi ve mevcut piyasaların görünümünü değiştirmeye başlaması, geleneksel ailevi rollerinin kim tarafından yerine getirileceği ve ev ile iş yaşamındaki sorumluluklar arasında bir çatışma yaşanmadan nasıl denge kurulacağı sorununu yaratmaktadır. Böyle bir sorunun kadın çalışanının ailesi, eşi, arkadaşları ve iş çevresi tarafından verilen sosyal destek ile çözülebileceği yapılan araştırmalarda görülmektedir. Bu araştırmalarda, kadınların çalışma hayatına giderek daha fazla katılması ile birlikte geleneksel rollerin değiştiği bu durumun da aile yapısını etkilediği ifade edilmektedir. Bu etkiler, sosyal desteğin önemini gündeme getirmekte, iş ve aile yaşam çatışması aracılığı ile iş doyumu ve yaşam doyumu üzerindeki etkisini bir araştırma konusu yapmaktadır. Bu çerçevede, kadın çalışanların algıladıkları sosyal desteğin, iş ve yaşam doyumları üzerinde iş ve aile yaşam çatışmasının düzenleyici rolünün incelenmesi literatüre katkı sunmaktadır. Bu araştırmada kullanılan değişkenlerin birlikte olduğu hâlihazırda bir başka çalışma olmadığı için elde edilen bulguların kadın istihdam eden firmalar ve kurumlar ile politika yapıcılara rehberlik edebileceği düşünülmektedir.