Juliet Mitchell'in Kadınlık Durumu, feminist hareketin politik arka planını, oluşumunu tarihsel ve kuramsal açıdan eleştirel bir perspektifle irdeliyor; erkek egemenliğini üretim, yeniden-üretim, cinsellik ve toplumsallaştırma gibi dört farklı zeminde analize tabi tutuyor ve okura yeni bir feminizm tanımı sunarken aile kavramını eksene alarak eylem halindeki patriyarkanın ayrıntılı bir resmini çiziyor. Günümüz feminist hareketinin gündemini oluşturan temel kavramları kapsamlı bir şekilde ele almasının yanı sıra okuru feminist örgütlenmenin temel ilkeleri üzerine düşünmeye davet ediyor.
Yetmişli yılların başındaki feminist hareketin enerjisini, coşkusunu her satırda güçlü bir şekilde duyuran Juliet Mitchell'in bu eseri Türkiye'den altı feminist kadının (Gülseli, Gülnur, Şirin, Feraye, Şule, Yaprak) feminist perspektifle kolektif olarak çevirmeye karar verdiği ilk kitap olması nedeniyle ayrıca bir öneme sahip. Kendi feminist dilini oluşturma ve feminist örgütlenme ilkelerine göre çalışma amacı da güden bu çeviri süreci, feminist hareketin kolektif çalışma anlayışının pratik bir örneğini oluşturuyor adeta.
Juliet Mitchell'in Kadınlık Durumu, feminist hareketin politik arka planını, oluşumunu tarihsel ve kuramsal açıdan eleştirel bir perspektifle irdeliyor; erkek egemenliğini üretim, yeniden-üretim, cinsellik ve toplumsallaştırma gibi dört farklı zeminde analize tabi tutuyor ve okura yeni bir feminizm tanımı sunarken aile kavramını eksene alarak eylem halindeki patriyarkanın ayrıntılı bir resmini çiziyor. Günümüz feminist hareketinin gündemini oluşturan temel kavramları kapsamlı bir şekilde ele almasının yanı sıra okuru feminist örgütlenmenin temel ilkeleri üzerine düşünmeye davet ediyor.
Yetmişli yılların başındaki feminist hareketin enerjisini, coşkusunu her satırda güçlü bir şekilde duyuran Juliet Mitchell'in bu eseri Türkiye'den altı feminist kadının (Gülseli, Gülnur, Şirin, Feraye, Şule, Yaprak) feminist perspektifle kolektif olarak çevirmeye karar verdiği ilk kitap olması nedeniyle ayrıca bir öneme sahip. Kendi feminist dilini oluşturma ve feminist örgütlenme ilkelerine göre çalışma amacı da güden bu çeviri süreci, feminist hareketin kolektif çalışma anlayışının pratik bir örneğini oluşturuyor adeta.